Küresel sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) pazarının en büyük alıcısı olarak bilinen Çin, Rusya’dan gelen boru hatlarıyla sağlanan gaz akışının artış göstermesiyle LNG talebinde önemli bir azalma yaşıyor. Bu durum, özellikle yüksek LNG fiyatlarının ve Rusya’dan temin edilen daha düşük maliyetli gazın tercih edilmesi sonucunda ortaya çıkmış durumda. Son iki yıl içerisinde, ülkenin LNG ithalatında gözlemlenen en büyük düşüş, bu yılın Kasım ayında gerçekleşti.
Kasım ayında, Çin’in LNG ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 8,7 oranında bir azalma gösterdi. Bu azalma, Ocak 2023’ten bu yana kaydedilen en büyük düşüş olarak tarihe geçti. Bu durum, LNG’nin diğer alternatiflerden daha pahalı hale gelmesinin yanı sıra, ülkede enerji talebini etkileyen faktörlerden de kaynaklanıyor.
Öte yandan, Rusya’dan gelen doğalgazın Kasım ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 oranında bir artış gösterdiği gözlemlendi. Bu, ülkede Rus gazına olan talebin aylık bazda yedinci kez artış göstermesi olarak kaydedildi. Geçmişte, kış ayları öncesinde elektrik santralleri ve sanayi için yakıt alımları artış gösterirken, bu yıl LNG yerine boru hatları üzerinden gelen Rus gazı tercih ediliyor. Ancak, LNG alım hacmi, halen Rus gazı alımından daha yüksek durumda kalmaya devam ediyor.
Kasım ayı itibarıyla, Çin 6,15 milyon ton LNG ithalatı gerçekleştirdi ve bu dönemde Rus gazının hacmi ise 4,65 milyon ton olarak kaydedildi. Bu veriler, Çin’in LNG pazarında hâlâ önemli bir oyuncu olduğunu ancak stratejik tercihlerinin değişim gösterdiğini ortaya koyuyor. Yine de, Çin dünyanın en büyük LNG alıcısı olarak konumunu sürdürmekte.
Ancak, yükselen LNG fiyatları, birçok alıcı için spot piyasalardan alım yapmayı mali açıdan zorlaştırıyor. Bu durum, Çin’in enerji güvenliğini ve maliyet etkinliğini etkileyen önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor. Rus tedarikçi Gazprom PJSC’ye göre, iki ülke arasında bulunan Power of Siberia boru hattı üzerinden günlük gaz akışları bu ay rekor seviyelere ulaşmış durumda. Bu durum, Çin’deki enerji dinamiklerinin değişmesine ve Rusya’nın enerji kaynaklarına olan bağımın artmasına yol açıyor.
Uzmanlar, Çin’in doğal gaz talebinin önümüzdeki on yıl süresince artmaya devam edeceğini öngörmekte. China National Petroleum Corp. tarafından yapılan tahminler, bu talebin 2035 yılında zirveye ulaşacağını gösteriyor. Çin, stratejik enerji politikalarını geliştirmekte ve bu bağlamda LNG alımları kadar boru hatları üzerinden gelen gaz akışlarını da önemli bir kaynak olarak değerlendirmektedir. Önümüzdeki süreçte, enerji talebinin bu dengeyi nasıl etkileyeceği ise dikkatle izlenecektir.
