Tarımsal girdi fiyatlarındaki artışı eleştiren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi (PM) Üyesi Orhan Sarıbal, bu artışın tüketiciye gıda enflasyonu şeklinde yansıyacağını ifade etti. Sarıbal, bu durumun halkın yaşam standartlarını olumsuz yönde etkileyeceğine dikkat çekti. Gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) döneminde pahalı gıda ürünleri, borçlu çiftçiler ve açlık sınırında yaşayan bir halk yaratıldı” şeklinde sert eleştirilerde bulundu.
Orhan Sarıbal, Türkiye’de tarımsal girdi fiyatlarının sürekli artmasının, özellikle temel gıda ürünlerinin fiyatlarını artıracağı konusunda uyarılarda bulundu. Bu gidişatın, çiftçilerin yanı sıra tüketicileri de zorlayacağını belirten Sarıbal, yüksek gıda fiyatlarının kaçınılmaz olduğunu vurguladı. İlgili girdi fiyatlarındaki artışların, özellikle tarım sektöründe faaliyet gösteren üreticilerin maliyetlerini artırırken, bu durumun sonucunda bu maliyetlerin, tüketici fiyatlarına yansıyacağına dikkat çekti.
Sarıbal, çözüm önerisi olarak, öncelikle çiftçilere destek sağlanması gerektiğini dile getirdi. Tarım sektöründe yerli üretimi artırmanın, ithalata olan bağımlılığı azaltmanın ve çiftçilerin daha az maliyetle üretim yapmalarının sağlanması gerektiğinin altını çizen CHP’li vekil, bu adımların atılmadığı takdirde gıda krizinin daha da derinleşeceğine işaret etti. Sarıbal, “Çiftçilere yeterli destek verilmediği sürece bu zincir devam edecek. Gıda fiyatları artmaya devam edecek” dedi.
Orhan Sarıbal, ayrıca Türkiye’nin tarımsal üretim potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu, bu potansiyelin etkin bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Yüksek girdi maliyetlerinin yanı sıra iklim değişikliği gibi faktörlerin de etkisiyle tarımsal üretimde yaşanan sorunlara dikkat çekti. Bu sorunların ortadan kaldırılabilmesi için devletin tarım politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
CHP’li Orhan Sarıbal’ın açıklamaları, Türkiye’deki tarımsal politikaların yeniden ele alınması ve çiftçilerin kimliklerine uygun bir destek mekanizmasının oluşturulması adına önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Yerli üretimin teşvik edilmesi, devlet desteklerinin artırılması ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının benimsenmesi gerektiği konusunda hemfikir olan uzmanlar, bu yaklaşımın gıda enflasyonunu kontrol altına alacağına inanıyor. Sarıbal gibi birçok muhalefet temsilcisi de bu noktada hükümete yönelik eleştirilerini dile getiriyor.
Sonuç olarak, tarımsal girdi fiyatlarındaki artışın sadece çiftçiler için değil, tüm toplum için ciddi sonuçlar doğuracağı aşikar. Bu bağlamda, politika yapıcıların çiftçi destekleme stratejileri üzerinde yeniden düşünmeleri ve tarımsal üretimin artırılmasına yönelik adımlar atarak gıda enflasyonunu azaltmayı hedeflemeleri gerekiyor. Aksi takdirde, gıda fiyatlarındaki artışlar, halkın yaşam standartlarını daha da olumsuz etkileyebilir.
