Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Bursa ilinde devlet koruması altında bulunan 4 kız çocuğunun kaybolduğu iddialarına yanıt verdi. Bakanlık, kaybolan bu çocukların oldukça kısa bir süre içinde bulunarak yeniden koruma altına alındığını açıkladı. Ayrıca, çocukların kuruluşta olmadığına dair çıkan iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
Açıklamada, “Bazı basın yayın organlarında yer alan, Bursa’da devlet korumasında bulunan 4 kız çocuğunun kayıp olduğuna yönelik haberlere dair aşağıdaki açıklamanın yapılması uygun görülmüştür” şeklinde bir ön bilgi verildi. Bakanlık, bu bilgilerin basında yer almasının ardından, derhal durumu netleştirmek adına kamuoyuna bilgi sunma ihtiyacı duyduklarını belirtti.
Bakanlık açıklamasının devamında, “Çocuklarımızın kuruluşta olmadığı” iddiasının gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Elde edilen verilere göre, çocukların okul sonrası kuruluşa dönmedikleri belirlenince, hemen emniyet birimlerine ihbarda bulunulduğu belirtildi. Emniyet birimleri, çocukların kaybolmasının ardından hızlı bir şekilde harekete geçerek onları buldu ve tekrar devlet koruması altına aldı. Ayrıca, o dönemde çocukların aldığı hizmetlerin devam ettiği kaydedildi.
Bakanlığın verdiği bilgilere göre, devlet himayesinde bulunan çocukların durumu düzgün ve iyidir. Kuruluştan izinsiz ayrılma nedenleri üzerine mesleki çalışmaların yapıldığı da ifade edildi. Bu özellikle, çocukların genel güvenlik durumunun ve onların süregelen ihtiyaçlarının karşılanması açısından büyük önem taşımaktadır.
Son olarak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, devlet korumasındaki çocuklar hakkında yapılan haberlerde dezenformasyonun önüne geçilmesi için basın mensuplarının önemli bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. Bu konuda kamuoyunu bilgilendirme ve hassasiyet gösterme çağrısında bulundu.
Bu tür durumlar, yalnızca çocukların korunması açısından değil, aynı zamanda toplumun genel güvenlik algısı açısından da kritik öneme sahiptir. Devlet koruması altında bulunan çocukların ihtiyaçlarının ve haklarının güvence altına alınması, toplumun bir sorumluluğudur. Bunun yaninda, medya kuruluşlarının ve basın mensuplarının bu konudaki yayına dikkat etmesi, kamuoyunun doğru ve sağlıklı bilgi almasını sağlamak adına büyük bir gereklilik olarak ön plana çıkmaktadır.
