Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Karaağaç Mahallesi’nde bulunduğunu belirttiği Alev Alatlı Şehir Düşünce ve Sanat Merkezi’nin, 50 milyon TL bütçe ile üç yıl süren restorasyon sürecinin ardından, şehircilik ve kültür konularında Bursa bilincinin pekiştirilmesine katkı sağlayacak önemli bir merkez olacağını ifade etti.
Başkan Yılmaz, Yıldırım Belediyesi’nin, şehrin önemli sivil mimari örneklerinden biri olan Tarihi Osman Fevzi Efendi Köşkü’nü restore ederek, Bursa halkına hizmet edecek bir sosyal yaşam merkezine dönüştürdüğünü de vurguladı.
Alev Alatlı Şehir Düşünce ve Sanat Merkezi, 4 bin metrekarelik bir alan üzerinde inşa edilmiştir. 350 metrekarelik tabana sahip olan bu üç katlı yapı, tarihi mirasıyla Bursa’ya kazandırılmaktadır.
Sosyal yaşam merkezinin resmi açılışı için hazırlıklara devam edilirken, mevcut durumda bahçe ve kafeterya bölümü vatandaşların kullanımına sunulmuştur. Ayrıca üst katlarda yer alan kütüphane, sergi ve toplantı salonları da tamamlanmış durumdadır.
Karaağaç Mahallesi’nde 168 yıllık geçmişe sahip yapının, geçmişte köşk ve ipek üreten bir fabrika olarak hizmet verdiğini aktaran Yıldırım, 1953-1983 yılları arasında ise yetimhane olarak işlev gördüğünü belirtti. Anıtlar Kurulu tarafından sivil mimari örneği olarak tescillenen yapının 2016 yılında Yıldırım Belediyesi’ne geçtiğini ifade etti.
Kentin yeniden restore edilen bu tarihi binası, hem bölgeye hem de Bursa’ya katkı sağlayacak bir sosyal tesis işlevi görecektir. Mekanın alt katında 60 kişilik çok amaçlı bir konferans salonu ile grup çalışmaları için odalar yer almaktadır. Çalışma yapmak isteyen gençler ve akademisyenler için bir şehircilik kütüphanesi de burada bulunacaktır.
Alev Alatlı Şehir Düşünce ve Sanat Merkezi’nin başkanlığını yürüteceği Bursa Belediyeler Birliği’nin merkezi olmasının da planlandığını belirtirken, açılış tarihinin Ekim ayı olarak belirlendiğini ekledi.
Restorasyon sürecinin 3 yıl sürdüğünü ve bu süreçte titizlikle çalışıldığını ifade eden Oktay Yılmaz, projenin maliyetinin 50 milyon TL olduğunu açıkladı. Uzun bir çalışmanın ardından ulaşılabilen bu başarı, hem tarihi değeri koruma hem de yeni bir sosyal yaşam alanı oluşturma hedefini gözler önüne seriyor.