Osmangazi ilçesinde terzi olarak faaliyet gösteren Hamdi Güner, 12 yaşında Ahilik kültürü içinde çıraklık yapmaya başladı ve 58 yılın ardından mesleğine veda etti. 48 yıllık terzi dükkanında pek çok ünlü ismi ağırlayan Güner, müşterilerinden topladığı hatıra eşyalarıyla dükkanını ‘Hatıra Müzesi‘ haline getirdi. ‘Söz uçar, yazı kalır’ ilkesini benimsediği için dükkanının baş köşesine yerleştirdiği şeref defterinde, müşterilerine birkaç satır yazdırma fırsatı sunuyor.
Dükkanın her köşesinde anahtarlıklar ve kalemler gibi çeşitli hatıralar dikkat çekerken, çatı katı da müşteriler için bir bekleme alanı olarak tasarlanmış. Duvarları çeşitli aksesuarlarla süslenmiş olan bu yerde, elbise provasına gelen müşteriler, kafeyi andıran bir atmosferde yiyecek ve içecek ikramlarından faydalanarak rahatça bekliyor. Güner, mesleğine olan saygısı ve bağlılığıyla sadece kumaş değil, aynı zamanda müşterilerinin ruhuna da dokunduğunu ifade ediyor.
Hamdi Güner, terziliğin tarihsel açıdan ‘peygamber mesleği’ olarak kabul edildiğinin altını çizerek, “Bu çok kutsal bir meslek. İnsan yaşamında önemli bir yer tutan giyinme ihtiyacı nedeniyle bu mesleği yapıyor olmak gurur verici” dedi.
Güner, kişiye özel dikimde müşterinin “Bu tam bana göre” diyebilmesi için insan anatomisine uygun çalışmalar yapmanın önemine dikkat çekti.
‘BABAMA, BENİ TERZİ YANINA ÇIRAK VERMESİ İÇİN YALVARDIM’
Mesleğe duyduğu ilginin çocuk yaşlarda başladığını belirten Güner, “Çocukken gördüğüm terzi tabelaları beni çok etkiliyordu. Mesleğim sabır gerektiriyor ve ben bu sevdalılardan biriyim. Babama ilkokulu bitirdikten sonra, Türk filmlerindeki gibi ayaklarına diz çökerek ‘Beni terzi yanına çırak verir misin?’ diye yalvardım” şeklinde konuştu.
Bir terzi tabelası gördüğünde heyecanlandığını ifade eden Güner, mesleğinin onun için büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu söyledi.
HEDEFİ, CUMHURBAŞKANINA ELBİSE DİKMEK
Güner, 58 yıllık mesleki kariyerinde belirlediği hedefleri anlatarak, “Devlet büyüklerine, sanat camiasına ve iş insanlarına elbise dikmek gibi hedeflerim oldu. Allah bana bunların hepsini nasip etti. Artık tek hedefim, Cumhurbaşkanlığı makamına elbise dikmek. Eğer bunu başarabilirsem, mesleğime taç takmış olacağım” diyerek hayallerini paylaştı.
‘BİR AİLEDEN 3 KUŞAĞA ELBİSE DİKTİM’
Kendi elbiselerini de diktiğini belirten Güner, “Bir aileden 3 kuşağa elbise dikme onurunu yaşadım. Dede, oğlu ve torunlarının stillerine uyum sağlıyor ve onlara hala elbise dikmeye devam ediyorum. Bu nedenle iş yerimizde oluşturduğumuz bir şeref defterimiz var. Burada duygularını yazan müşterilerimiz, bizimle olan anılarını hatıra olarak bırakıyorlar” diye ekledi.
Dükkanın her yerinde hatıra eşyaları bulunmakta olup, müşterilerin bıraktığı pek çok ürün birikmiş durumda. Güner, burada insanları ağırlamaktan ve müzeyi andıran atmosferde çalışmalar yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirtti.
Diğer Bursa Haberleri – Bölge Haberleri için tıklayın