Burdur’un Taşkapı köyünde, aralarında geçmişten gelen bir husumet bulunan iki taraf arasında gelişen bıçaklı bir kavga sonucunda baba ve oğlu yaralandı. Olay, akşam saat 21.00 sularında, köyde düzenlenen bir düğün sırasında yaşandı. Düğün atmosferinde, Sezgin A. (44) ve oğlu Cemali A. (20) ile husumetli oldukları Fikret G. (21) arasında bir tartışma ortaya çıktı.
Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine Fikret G. durumu daha da tehlikeli hale getirerek, Sezgin A. ve Cemali A.’yı bıçakla yaraladı. Olayın duyulmasının ardından çevrede bulunan vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Bu ihbar sonucunda olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri intikal etti.
Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralı baba ve oğul için ilk müdahaleyi gerçekleştirdi. Yaralılar, ambulansla Burdur Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Olayın faili olan Fikret G. ise jandarma ekipleri tarafından olayın hemen ardından yakalanarak gözaltına alındı. Olayın yaşandığı bölgedeki gerilim, yaralıların yakınlarının hastane önüne akın etmesiyle daha da hissedildi. Olayla ilgili olarak jandarma ve ilgili birimlerce inceleme başlatıldığı bildirildi.
Bıçaklı kavgada yaralanan Sezgin A. ve Cemali A.’nın hayati tehlikelerinin sürdüğü, durumlarının ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Bu tür bir olayın yaşanması, bölgedeki güvenlik kaygılarını tetiklerken, yaşananların ardında yatan husumetin ne olduğu merak konusu oldu. Taşkapı köyünde düzenlenen düğün, bu bıçaklı kavga ile birlikte yerini korku ve endişeye bıraktı. Olay, köydeki sosyal ortamı etkileme riski taşıyarak, komşular arasında güvensizlik hissiyatını da artırmış olabilir.
Husumetlerin bu tür sonuçlara neden olması ise toplumsal barışın sağlaması gereken dikkatlerin başında geliyor. Düğün gibi mutlu bir etkinliğin gerginliğe ve şiddet eylemlerine dönüşmesi, hem toplumda hem de aile yapısında derin yaralar açabiliyor. Bu tür olayların önlenmesi ve toplumsal huzurun sağlanması için gerekli adımların atılması önem arz ediyor. Burdur’daki bu talihsiz olay, bıçaklı kavgaların artış gösterdiği bir dönemde insanların birbirlerine karşı daha dikkatli ve anlayışlı olmaları gerektiğinin bir hatırlatıcısı niteliği taşıyor.