İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik gerçekleştirilen yolsuzluk soruşturmasının ardından başlatılan “ekonomik boykot” çağrılarına pek çok isimden tepki gelmeye devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, boykot ve sokak çağrılarının toplumsal huzuru zedelemeyi amaçladığını belirterek, bu tür muhalefetin başarısızlığa mahkum olduğunu ifade etti. Yılmaz, “Ayrıştırıcı, tehditkar ve kutuplaştırıcı söylemler, tarih ve milletimizin vicdanında karşılık bulacaktır.” dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayarak tehdit ve sokak çağrılarına karşı çıkılması gerektiğini ifade etti. Yerlikaya, “Tehditlerle, parmak sallamayla eğip bükülmemiz mümkün değil.” diye ekledi.
Bakan Yerlikaya, şunları kaydetti:
“Gençlerimizi kendi siyasi amaçları için sokaklara çağıranlar, toplumda kin ve düşmanlık çıkarmaya çalışanlar, şimdi de boykot çağrısı yapıyorlar. Ana muhalefetin çağrılarını keyifle izleyenlerin başında siyonist İsrail geliyor. Türkiye kendi ayakları üzerinde durdukça, bölgesindeki olaylara kayıtsız kalmadıkça, bu tür oyunlar yeniden sahneye çıkıyor. Şimdi kim, kimi boykot edecek? Milletimiz yerli ürünlerini ve üreticilerini mi boykot edecek? ‘Demokratik hak’ diyerek bunun peşine düşenler yetersiz kalacaklar.”
Yerlikaya, boykot çağrısının binlerce insanın ekmeğiyle oynayacağını belirterek, “Bu çağrı, ekonomik bağımsızlığımıza karşı bir sabotaj ve milli ekonomimize bir suikast niteliğinde.” dedi ve üretimle büyüyeceklerini ifade etti. “Tehditlerle eğip bükülen bir ülke olmak istemiyoruz! Partinize iç mücadelelerinizde ülkemizi alet etmeyin!” vurgusunda bulundu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Yerli sermayeyi hedef alan ve ticaret hayatını sabote eden bu sorumsuz linç girişimi, hukuka aykırıdır.” dedi. Tunç, boykot çağrılarının, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin bazı markalara yönelik sistemli bir karalama kampanyası” olduğunu ifade etti.
Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Hiç kimse, kendi siyasi çıkarları doğrultusunda iş insanlarının emeklerini tehdit edemez. Bu çağrı, hukuka açıkça aykırıdır.” diye belirtti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının resen soruşturma başlattığını anımsatan Tunç, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bir işletmenin itibarını zedeleyici beyanlarda bulunan herkesin hukuki ve cezai sorumluluğu vardır. Bağımsız ve tarafsız yargı, esnafların, emekçilerin ve yok yere iftiraya uğrayanların hakkını savunacaktır. Ana muhalefet lideri, akıl tutulmasından kurtulmalı ve toplumun huzurunu hedef alan bu çağrılardan vazgeçmelidir.” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, ekonomik boykot çağrılarını eleştirerek, bu tür hareketlerin Türkiye’nin ortak geleceğine zarar verdiğini söyledi. “Milletimiz bu tür oyunlara gelmez.” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, muhalefetin boykot çağrılarına tepki göstererek, “Bu tür sorumsuz çağrılar amacına ulaşamayacaktır.” şeklinde konuştu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Huzurumuzu ve ekonomimizi hedef alan adımlar atarak kaybetmeye mahkûm olursunuz!” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Boykot naralarıyla ayrıştırıcı bir dil kullananlar, milletimizin birliği karşısında kaybetmeye mahkûmdur.” açıklamasında bulundu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Toplumsal birliği bozmayı amaçlayanları reddediyoruz. Bu ülkenin değerlerine zarar vermeye çalışanlar asla başarılı olamayacaklardır.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, kirli söylemlerin bu milleti yıldıramayacağını belirterek, “Milletimiz, ferasetiyle her oyunu bozacak kapasitededir.” ifadelerini kullandı.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, kendi üreticisine sırt dönmenin, kendi ekonomisine zarar vermek olduğunu ifade etti. “Üretimin aleyhine olanlar gereken cevabı alacaktır.” dedi.
Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, boykot çağrılarının esnafı olumsuz etkileyeceğini söyleyerek, “Esnaf ekmeğinin derdinde; dükkanını açıp aile bütçesine katkı sağlamak istiyor.” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, ekonomik boykot çağrısı yapanları eleştirerek, “Toplumda kutuplaşmaya zemin hazırlayanlar gereken cevabı sandıkta alacaklardır.” dedi.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnaf ve sanatkara destek verilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Ticaretin durdurulmaması gerekir.” diye belirtti.
MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, CHP içerisinde aklı selim kişilerin partilerine sahip çıkmaları gerektiğini ifade etti.
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, boykot çağrılarına tepki göstererek, “Bu hareket, ülkemize doğrudan zarar vermektedir.” dedi.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, üretim ve istihdam sağlayan firmalara yönelik eylem ve boykottan uzak durulması gerektiğini vurguladı.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) Başkanı Abdulkadir Akgül, “Ahi esnafımızı zor duruma sokabilecek eylemlerden kaçınmalıyız.” dedi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, boykotun yerli üretim ve ticareti olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti. “Tüccarımızın ve sanayicimizin alın terine sahip çıkmalıyız.” şeklinde konuştu.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, üretimi destekleyen şirketleri hedef almanın ülkenin ekonomisine zarar vereceğini belirtti.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, boykot çağrılarının ticari hayata olumsuz etkilerinin olabileceğini söyledi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ekonomik boykot çağrılarının yanlış olduğunu belirterek, “Yerli ve bağımsız ekonomimize zarar veremezsiniz.” değerlendirmesinde bulundu.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, boykot çağrılarını ekonomik dengenin bozulması olarak tanımladı. “Bu girişim, yerli sermayemizi zayıflatmayı hedefliyor.” dedi.