Bolivya’da, eski başkan Evo Morales’in destekçileri, hükümeti protesto etmek amacıyla gösterilerine devam etmektedir. Protestolarda en dikkat çekici olaylardan biri, Morales yanlısı Sosyalizme Doğru Hareket (Mas) partisi üyesi olan bazı milletvekillerinin, mecliste Devlet Başkan Yardımcısı David Choquehuanca’ya domates fırlatması oldu. Bu olay, siyasi ortamda gerginliklerin daha da artmasına neden oldu ve Choquehuanca, protestolar nedeniyle konuşmasını tamamlayamadan meclisten ayrılmak durumunda kaldı.
Olayın ardından, Morales destekçileri ile iktidar partisi milletvekilleri arasında gergin bir arbede yaşandı. Bu durum, ülkedeki siyasi iklimin ne denli çalkantılı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bolivya Cumhuriyeti’nin iç politika dinamiklerini derinden etkileyen bu tür olaylar, hem toplumsal barış hem de siyasi istikrar için endişe verici bir durum yaratıyor.
DEVLET BAŞKANINDAN “VANDALİZM” AÇIKLAMASI
Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, yaşanan olaylarla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Morales yanlılarının mecliste gerçekleştirilen eylemlerini “vandalizm” olarak nitelendirdi. Arce, “Evismo (Morales’in politikaları) bu eylemleriyle bir kez daha diyalog iradesine sahip olmadığını ülkemize göstermiştir. Bugün yaşananlar ise Bolivya halkının hissiyatını temsil etmemektedir” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, ülkedeki politik bölünmenin ve kutuplaşmanın yükseldiğini göstermiştir.
MORALES: ARCE YOLSUZLUK YAPTI
Öte yandan, Evo Morales, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Devlet Başkanı Arce’yi vatana ihanetle suçladı. Morales, Arce’nin ekonomi konusunda verdiği sözleri yerine getirmediğini ve kötü bir yönetim sergilediğini iddia etti. “Ekonomiyi düzeltme sözü vermişti ama durumu daha da kötü hale getirdi, kurumsallığa saygı taahhüt etmişti ama yıkıma yol açtı, şeffaflık vadetmişti ama yolsuzluk yaptı” şeklinde ifadeler kullandı. Bu eleştiriler, hükümetin içindeki huzursuzluğun ve Morales’in iktidara dönüş çabalarının ne denli güçlü olduğunu göstermektedir.
Ayrıca Morales, hükümeti diyalog kurmaya ikna etme amacıyla altı gün önce başlattığı açlık grevini sonlandırdığını açıkladı. Bu karar, Morales’in Bahar ayları itibarıyla hükümetle ilişkilerini düzeltme arayışının bir parçası olarak yorumlanabilir. Açlık grevini sonlandırması, belki de hem kendi destekçileriyle hem de daha geniş bir kamuoyu ile yeniden temas kurma isteğini yansıtıyor.
Bolivya’daki bu gerginlikler, ülkedeki toplumsal kutuplaşmanın ve siyasi opozisyonun ne kadar derin olduğunun bir yansımasıdır. Morales’in yeniden popülarite kazanmaya çalıştığı bu dönemde, hükümetin tutumu ve politikaları da büyük bir önem taşımaktadır. Dolayısıyla, bu tür olayların ülkenin geleceği üzerindeki etkilerini ilerleyen günlerde daha net bir şekilde gözlemleme fırsatımız olacaktır.