Birleşmiş Milletler (BM) Sağlık Hakkı Özel Raportörü Tlaleng Mofokeng, İsrail’e yönelik önemli bir çağrıda bulundu. Mofokeng, gözaltında tutulan Kemal Advan Hastanesi Müdürü Husam Ebu Safiyye‘nin derhal serbest bırakılması gerektiğini ve devam eden soykırım uygulamalarına son verilmesi gerektiğini vurguladı.
Mofokeng, BM raportörü olarak, İsrail’in Gazze üzerindeki saldırılarına dair sosyal medya platformu X’ten (eski adıyla Twitter) bir paylaşımda bulundu. Paylaşımında, “Ben bir doktor ve BM raportörü olarak, Kemal Advan Hastanesi Müdürü Husam Ebu Safiyye’nin İsrail tarafından gerçekleştirilen acımasız gözaltı sürecinin sona ermesini talep ediyorum. Soykırıma son verin,” ifadelerini kullandı.
İSRAİL’İN GAZZE’DEKİ KEMAL ADVAN HASTANESİ’NE SALDIRISI
Son zamanlarda, özellikle 27 Aralık 2023 tarihinde, İsrail ordusu Kemal Advan Hastanesi’ni büyük bir kuşatma altına aldı. Bu süreçte, hastanenin sağlık personeli ve yaralıları zorla dışarı çıkarıldı. Bunun yanı sıra, hastanenin çeşitli bölümlerine baskın düzenlendi ve bazı alanları ateşe verildi.
Gazze’deki Filistin hükümeti, bu olayların ardından, Husam Ebu Safiyye ve hastane personelinin İsrail tarafından alıkonulduğunu duyurdu. Hükümet yetkilileri, gözaltına alınan kişilerin durumlarının derhal açıklanmasını talep etti ve çağrı yaptı.
Bütün bu gelişmeler, uluslararası toplumda büyük tepki toplarken, BM raportörünün de bu sürece dair duyarlılığını ve insan hakları ihlallerine karşı duruşunu açıkça sergilemesi oldukça kritik bir öneme sahip. Mofokeng’in çağrısı, sadece bir sağlık hakkı savunusu değil, aynı zamanda insani bir krize yanıt niteliği taşıyor.
Gazze’deki durumu ve yaşananları dünya gündemine taşıyan Mofokeng, bu tür olayların insanlık tarihinde karanlık bir sayfa açtığını ve uluslararası toplumu harekete geçmeye davet etti. Uluslararası insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları da büyük bir çaba içindedirler ve bu olayların aydınlatılması adına çalışmalara devam etmektedirler.
Özellikle sağlık hizmetleri ve insani yardımın korunması, herhangi bir savaş veya çatışma ortamında hayati bir öneme sahiptir. Mofokeng’in serzenişi, bu tür durumların ihlal edildiği ve sağlık personelinin hedef alındığı bir ortamda, insanlığa düşen sorumluluğun altını çizmektedir.
Bu süreçte, dünya genelinde sesini yükselten bireylerin ve kuruluşların, insan hakları ihlallerini sona erdirmek ve adaletin sağlanması yönünde baskı yapması gerekmektedir. Mofokeng’in çağrısı ve duruşu, bu mücadelenin bir parçası olarak tarihe geçecektir.
