ABD’li yetkililer, Başkan Joe Biden’ın görev süresi sona ermeden önce İsrail ile yapılması planlanan 8 milyar dolarlık silah satış anlaşmasını duyurdu. Bu anlaşma, Amerikan Dışişleri Bakanlığı tarafından bir “gayriresmi” bilgilendirme çerçevesinde Kongre’ye iletildi. Anlaşmanın, savaş uçakları ve çeşitli mühimmatları kapsadığı belirtildi.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, bu silah anlaşması, “kritik mühimmat stoklarını ve hava savunma kabiliyetlerini takviye ederek İsrail’in uzun vadeli güvenliğini desteklemeye” yönelik bir adım olarak tanıtılıyor. Bu süreç, ABD’nin bölgedeki stratejik müttefiki olan İsrail’e yönelik desteğini pekiştirmeyi amaçlıyor.
ABD yetkilisi, Başkan Biden’ın İsrail’in uluslararası hukuk çerçevesinde ve insani hukuk gerekliliklerine uygun olarak vatandaşlarını koruma hakkını açıkça ifade ettiğini vurguladı. Bunun yanı sıra, İran ve onun vekil örgütlerine karşı caydırıcılık sağlamak için gerekli askeri kabiliyetleri temin etmeye devam edeceklerinin altını çizdi. Böylece, ABD’nin uluslararası güvenlik politikalarında İsrail’in konumu ve bu konudaki destekleri ön plana çıkıyor.
Anlaşmanın içeriğine dair daha ayrıntılı bilgiler verildi. Silah satışının, insansız hava araçları, 155 mm top mermileri, küçük çaplı bombalar ve 500 kiloluk savaş başlıkları gibi çeşitli askeri teçhizat ve mühimmatı içerdiği ifade edildi. Ayrıca, hava tehditlerine karşı savunma stratejilerini güçlendirecek AIM-120C-8 AMRAAM gibi önemli savunma sistemleri de bu satışla birlikte paylaşılacak.
Yetkililere göre, silah satışının bir kısmının ABD’nin mevcut stoklarından sağlanması planlanırken, geri kalan kısmı ise üretim aşamasında olacak. Bu durum, üretim süreçlerinin aksaksız bir şekilde ilerlemesi için de önemli bir zemin hazırlıyor. Anlaşmanın, özellikle İsrail’in askeri kapasitesinin artırılmasına yönelik bir katkı sağlaması bekleniyor.
Bunun yanı sıra, bu tür askeri desteklerin, bölgedeki diğer ülkelerle olan ilişkiler üzerinde de önemli etkileri olabileceği değerlendiriliyor. ABD ve İsrail arasındaki bu güçlü iş birliği, uluslararası siyasetteki dengeleri etkileme potansiyeline sahip. Hem stratejik hem de askeri açıdan ortaya konan bu destek, aynı zamanda bölgedeki uluslararası güvenlik dinamiklerini de yeniden şekillendirebilir.
Sonuç itibarıyla, 8 milyar dolarlık silah satış anlaşması, sadece bir askeri destek projesi olmanın ötesinde, ABD’nin Orta Doğu’daki diplomatik ve güvenlik stratejilerini de etkileyen bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu durum, hem Kongre’nin hem de uluslararası camianın dikkatini çekerken, gelecekteki bölgesel istikrarın da çeşitli senaryolar üzerinden yeniden şekillenmesine neden olabilir.
