Beyoğlu Cihangir’de, Fehmi Can K. isimli bir şahıs, caddede yürüdüğü esnada aralarında husumet bulunan üç kişi tarafından kılıç ve sandalyeyle saldırıya uğradı. Bu korkutucu olay, çevredeki güvenlik kameralarına yansıdı ve izleyenleri dehşete düşürdü. Olay sırasında yaralananların olmaması, bir nebze olsun rahatlatıcı bir durum olarak değerlendirildi.
Son yıllarda artan şiddet olayları arasında, Beyoğlu’nda yaşanan bu olay dikkat çekici bir örnek oldu. Saldırganların kim olduklarına dair bilgiler edinilmiş olup, üç kişinin geçtiğimiz yıl Eylül ayında bir silahla yaralama olayına karıştıkları ve bu sebeple polis tarafından yakalanıp tutuklandıkları bilgisi edinildi. Bu durum, saldırganların geçmişteki suistimallerinin, yaşanan yeni bir çatışmaya zemin hazırladığını göstermektedir.
Böylesi bir olayla karşılaşan Fehmi Can K.’nın yaşadığı korkunun, sadece kendisi için değil, çevresindeki insanlar için de geçerli olduğu açıktır. Caddede gerçekleşen bu tür olaylar, toplumda genel bir korku ve güvensizlik ortamı yaratmakta; özellikle de yoğunlukla kullanılan alanlarda her an bir olay yaşanabileceği düşüncesini pekiştirmektedir.
Kullanılan kılıç ve sandalyenin, çatışmanın ne denli korkutucu olduğunu gözler önüne sermektedir. Toplumda, bu tür şiddet olaylarının önüne geçmek adına yeterli güvenlik önlemlerinin alınmadığı, izlenimlerden rahatça anlaşılmaktadır. Güvenlik güçlerinin olay sonrası gerekli müdahaleleri yaparak saldırganları bir an önce yakalamaları bu anlamda büyük önem taşımaktadır.
Aynı zamanda, olayın kamera görüntülerinin medyaya sızmasıyla, halkın hadisenin ciddiyetini daha iyi kavrayabilmesi sağlanmıştır. Görüntüler, sadece saldırının boyutlarını değil; aynı zamanda yaşanan anların dehşetini de gözler önüne sermektedir. Halkın tepkisi ve güvenlik konularında artan hassasiyetin, bu olaylar sonrasında daha da belirgin olması beklenmektedir.
Bu tür olayların toplumda yarattığı etki dikkate alındığında, önleyici tedbirlerin hayata geçirilmesi elzem hale gelmektedir. Özellikle gençler arasında bu tür kavgaların önlenmesi ve bu yolda eğitim faaliyetlerinin artırılması, gelecekte benzer vakaların yaşanmaması adına büyük önem taşımaktadır. Toplum olarak şiddetin, bir iletişim yolu olarak benimsenmemesi gerektiği konusunda farkındalık oluşturmak, tüm bireylere düşen bir sorumluluktur.
Sonuç olarak, Beyoğlu Cihangir’deki bu olay, bir kez daha şiddetin ne denli korkutucu bir sonuç doğurabileceğini bizlere hatırlatmakta. Sosyal sorumluluk bilincinin artırılması ve şiddet içermeyen bir iletişim dilinin benimsenmesi, hem bireyler, hem de toplum genelinde huzur ve güvenin sağlanmasında büyük rol oynamaktadır.
