İstanbul’un Bağcılar semtinde 25 Eylül 2022’de yaşanan bir cinayet davasında, sanık Ali Sayan’ın annesi Havva Sayan’ı öldürdükten sonra kafasını balkondan atması sonucu yargı süreci sona erdi. Dava, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmalarla ilerledi. Duruşmalara katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, olayın ciddiyetini vurgulayarak mahkemede yer aldı. Sanık Ali Sayan ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden bağlanarak savunmasını yaptı.
“BİLEREK YAPMADIM”
Duruşmada son sözü sorulan sanık Ali Sayan, duruşma esnasında “Ben olayı bilerek yapmadım.” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu sözlerin ardından mahkeme heyeti, sanık hakkında kararını verdi. Ali Sayan, “üstsoydan akrabayı öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alırken, “genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” suçundan da 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Böylece mahkeme, olayın ciddiyetine yönelik bir karar vermiş oldu.
Davanın detaylarına bakıldığında, sanık Ali Sayan’ın annesi Havva Sayan’ı 13 yerinden bıçaklayarak öldürdüğü belirtiliyor. Olay sonrasında, Havva Sayan’ın elleri, ayakları ve kafası da kesilmiş durumda bulundu. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Ali Sayan’dan olay sonrasında alınan kan ve idrar örneğinin analiz edildiği, Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan raporda bazı maddelerin bulunduğu ifade edildi.
İddianamede, maktul Havva Sayan’ın vücudunda Adli Tıp Kurumu raporuna göre 13 kesici ve delici alet yarasının tespit edildiği, bunlardan 8’inin öldürücü nitelikte olduğu detaylandırıldı. Bu durum, cinayet suçunun ne kadar vahşice işlendiğini ortaya koyuyor ve mahkeme açısından da yargılama sürecinin zorunlu hale geldiğini gösteriyor.
Ali Sayan’ın cinayet sonrası psikolojik durumunun ne olduğu, mahkeme sürecinde de tartışılan başlıca konular arasında yer aldı. Suçlamaların ciddiyeti ve işlenen suçun niteliği göz önüne alındığında, mahkeme heyeti ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını uygun gördü. Olay, toplumda büyük bir infiale neden olurken, benzer durumların tekrar etmemesi için toplumsal farkındalığın artırılması gerektiği de anlatıldı.
Sonuç olarak, İstanbul Bağcılar’da yaşanan bu olay, hem ailesel ilişkilerin ne kadar karmaşık olabileceğini, hem de şiddetin toplumsal etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi. Mahkeme sonrasında verilen cezalar, hem mağdurun ailesi için bir nebze teselli hem de toplum için bir ders niteliği taşıyor.