Isparta’da gündeme gelen dava, hukuk çevreleri ve psikoloji alanında önemli tartışmalara yol açtı. F.S. ve Ş.S. isimli kardeşler, babaları tarafından henüz 4 ve 8 yaşlarında terk edildi. Yıllar boyunca Çocuk Esirgeme Kurumu’nda büyüyen kardeşler, zor hayat koşullarına rağmen eğitimlerini tamamlayarak meslek sahibi oldular. Ancak yıllar sonra terk eden Baba Mustafa S., hayatının başka bir döneminde yalnız ve yoksul bir duruma düştü. Geliri olmayan Mustafa S., Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından bir huzurevine yerleştirildi. Ancak huzurevindeki aylık 9 bin 230 TL’lik masrafı karşılayacak maddi durumu olmayan Mustafa S. için Bakanlık harekete geçerek, yardım nafakası davası açarak bu masrafın kızları tarafından ödenmesini talep etti.
“KAĞIT ÜZERİNDE BABA”
Bu duruma şiddetle karşı çıkan F.S. ve Ş.S. kardeşler, babalarının sadece kağıt üzerinde “baba” olduklarını, hayatlarında varlık göstermedikleri ve yıllar boyunca kendilerini bir kez bile aramadıklarını vurguladı. Kararın hukuka aykırı olduğunu ifade eden kardeşler, bu durumu adil bulmadıklarını dile getirdi.
SEVGİDEN YOKSUNLARDI
Aile Danışmanı ve Psikolog Özge Öztaşçı, kardeşlerin çocukluk dönemlerinin sevgi, güven ve aidiyet duygusundan yoksun geçtiğini belirtti. Öztaşçı, “Gelişimlerinin en kritik döneminde yaşadıkları bu travmatik terk edilme, onların bağlanma stillerini, benlik algılarını ve insanlara duydukları güveni derinden etkilemiş olabilir. Yetiştirme yurdunda büyüyen kız kardeşler, ebeveyn sevgisinden mahrum kalmanın yarattığı duygusal boşluğu kendi başlarına doldurmak zorunda kalmışlardır.” şeklinde konuştu.
PSİKOLOJİK ADALETSİZLİK
Öztaşçı, “Yıllar sonra, kendilerini terk eden babalarının bakım masraflarını üstlenmeye zorlanmaları, geçmiş travmalarının yeniden tetiklenmesine yol açmıştır” açıklamasında bulundu. Kız kardeşlerin, “babalık sadece kâğıt üzerinde olmuyor” ifadesinin, yaşadıkları duygusal ihmalin ve bu ihmalin getirdiği derin yaraların bariz bir göstergesi olduğunu vurguladı. Öztaşçı, bu davanın yalnızca hukuki değil, aynı zamanda psikolojik bir adaletsizlik duygusu da oluşturduğunu ifade etti.
İTİRAZ YOLU AÇIK
Avukat Gizem Gonce, Medeni Kanun’un 364. maddesi çerçevesinde yoksulluğa düşen üst ve alt soy için nafaka verme yükümlülüğü bulunduğunu belirtirken, kararın itiraza açık olduğunu vurguladı. Gonce, “Kardeşler, babalarının babalık görevini yerine getirmediğini ya da maddi gücünün yetersiz olduğunu detaylı olarak izah ederlerse mahkeme bu durumu da değerlendirecektir. Nafakada karşı tarafın maddi durumunun da incelendiği unutulmamalıdır. Bu noktada, çocuklardan talep edilmesi adil değil, ailede maddi durumu iyi olan diğer bireylerden de yardım talep edilebilir.”

İCRALIK OLABİLİRLER
Kardeşlerin ödememesi halinde icra takibi süreci de başlayabilir. Gonce, davanın açıldığı tarihteki miktar üzerinden faiziyle birlikte icra takibi yapılabileceğini belirtti ve “Bunun durdurulması için İstinaf Mahkemesi’nin dosyayı hızla incelemesi ya da icra takibinin durdurulmasına dair karar alınması gerekmektedir” dedi. Ayrıca, kardeşlerin ödeme yapmamaları durumunda bakanlığın haciz kararı alma hakkı bulunduğunu da vurguladı.
[email protected]
Kaynak: Web Özel