Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Mustafa Kemal Atatürk, 31 Ağustos 1924’te eşi Latife Hanım ile birlikte Bursa‘ya geldi. Bu ziyareti süresince Bursa’da tam 11 gün kaldı ve 11 Eylül’de gerçekleşen Bursa’nın kurtuluşu kutlamalarına katıldı. Atatürk’ün bu tarihi ziyareti, Cumhuriyet tarihindeki önemli anlardan biri olarak kaydedildi.
Bursa‘dan önce, Atatürk’ün Anadolu’daki gezilerine baktığımızda, 29-30 Ağustos 1924’te işgalin sonlandığı Dumlupınar‘ı ziyaret etti. Bunun ardından 11 Eylül ile 23 Eylül arasında Trabzon, Rize, Giresun, Ordu ve Samsun gibi illere gitti. 24-29 Eylül tarihleri arasında Amasya, Tokat, Sivas ve Erzincan’ı gezdi. 30 Eylül’den 9 Ekim’e kadar Erzurum ve Kars‘ı ziyaret ettikten sonra, 10-18 Ekim tarihleri arasında Karahisar, Kayseri, Yozgat ve Kırşehir üzerinden Ankara‘ya geri döndü.
İşte bu gezi, Atatürk‘ün Cumhuriyeti gençliğe emanet etme hedefinin bir parçasını oluşturuyordu ve bu olay Vefa Yolu adı altında kitaplaştırıldı. Bu kitabı hazırlayan sosyolog Mutlu Çınar’ın önsözündeki ilginç bir cümle dikkat çekiyor: “Reis-i Cumhur Hazretleri, Latife Gazi Mustafa Hanımefendi ve maiyetleriyle Bursa’ya teşrif ettiler ve yeşil yurdun kurtuluş bayramında hazır bulundular.”
Açıkçası, geziyi anlatan bu kitapta zengin bir belgesel tarih yer almakta ve Atatürk’ün bu ziyaretinin detaylarını aydınlatmaktadır.
Atatürk’e Aksu’da kahve içiren sevgi seli
Atatürk‘ün bu Cumhuriyeti gençliğe emanet gezisini anlatan kitaba, Osmangazi Belediyesi‘nin önemli katkıları bulunmaktadır. Kitabın 55. sayfasında, Kestel’e bağlı Aksu Köyü’ndeki bir mola anlatılmaktadır:
“Aksu’da durulmayacaktı. Muhterem Gazi köy halkının istirhamlarını kırmadılar ve bir çınar gölgesinde bir çeyrek kadar istirahat ettiler. Köy muhtarnının takdim ettiği kahveyi içtiler.”
Atatürk’ün bu ziyareti, sadece bir geziden ibaret olmayıp, aynı zamanda halk ile olan bağlarını kuvvetlendiren, halkla iç içe geçen bir anlam taşıyor. Bu tür anekdotlar, Atatürk’ün halkla olan ilişkisini gözler önüne sererken, aynı zamanda onun liderlik karakterinin de bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.
Özetle, Yılmaz’ın yazısı, Atatürk’ün Anadolu’yu gezisi sırasında durakladığı yerleri, halk ile olan etkileşimlerini ve o dönemdeki önemli anları belgeleyen bir örnek teşkil etmektedir.
