Küresel piyasalarda son gelişmeler, ABD’deki istihdam raporunda açıklanan verilerin ardından, Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası (Fed) tarafından faiz indirim sürecinin yılın ikinci yarısında devam edeceğine dair fiyatlamaların etkisiyle negatif bir seyir izlemekte. Yatırımcılar, bu hafta ABD’de açıklanacak enflasyon verilerine odaklanmış durumda. Ülkedeki mali politikaların yönü, piyasa oyuncuları için büyük bir merak konusu haline gelmişken, özellikle Fed’in gelecekteki adımlarının belirlenmesi açısından kritik öneme sahip.
20 Ocak 2025 tarihinde göreve başlayacak olan Donald Trump yönetiminin atacağı adımlar, yatırımcılar arasında belirsizlik yaratırken, enflasyonist baskıların yeniden güçlenebileceğine yönelik endişeler de risk algısını yükseltiyor. Tüm bunlar, başta Çin olmak üzere Asya bölgesindeki ekonomik göstergelerde, olası olumlu veya olumsuz etkilerin izlenmesine neden oluyor. Yatırımcılar, Trump yönetiminin yeni politikalarının ne tür etkiler yaratacağını merakla bekliyor.
Bugün yapılan açıklamalarda, Çin Merkez Bankası (PBoC) Başkanı Pan Gongşıng, tüketim üzerindeki teşviklerin artmasına yönelik bir vurgu yaptı. Pan, makroekonomik politikanın önceliğinin daha fazla yatırım teşvik etmekten, hem tüketimi hem de yatırımı artırmaya, özellikle de tüketime daha fazla önem vermeye kaydırılması gerektiğini söyledi. Bu bağlamda, Çin’in tüketimi artırma hedefleri doğrultusunda, vatandaşların gelirlerini arttırmak ve tüketicilere yönelik sübvansiyon desteğini artırma planları üzerinde duruluyor. Ayrıca, sosyal güvenliğin iyileştirilmesine yönelik çabaların hız kazanması bekleniyor.
Ayrıca, bugüne dair yayınlanan verilere göre, Çin’in aralık ayına ilişkin dış ticaret fazlası, 104,8 milyar dolar ile piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Ancak, analistler, yeni ABD yönetiminin muhtemel ek gümrük vergilerinin yürürlüğe girmesi öncesinde kaydedilen yüksek dış ticaret fazlalarının, ilerleyen dönemlerde azalabileceğini vurguladı. Bu durum, bölge ekonomileri için riskleri arttırmakta ve yatırımcılar için dikkat edilmesi gereken bir unsur haline geliyor.
Bu gelişmeler ışığında, Japonya’da tatil sebebiyle işlemler gerçekleşmezken, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1 oranında düşüşle 2.516 puandan günü kapattı. Bunun yanı sıra, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,2 düşüşle 18.843 seviyesine gerilerken, Çin’deki Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,6 değer kaybederek 3.150 puana, Hindistan’da ise Sensex endeksi yüzde 0,8 azalarak 76.781 puan seviyesine geriledi. Bu veriler, Asya borsalarındaki genel düşüşün devam ettiğine ve bölgede ortaya çıkan belirsizliklerin etkili olduğuna işaret ediyor.
Küresel ekonomik koşullar ve özellikle ABD Merkez Bankası’nın politikaları, şu anda piyasalarda önemli bir determinant olmaya devam etmekte. Yatırımcılar, merkez bankalarının stratejilerini ve ülkeler arasındaki ticaret ilişkilerini dikkatle takip ederek, risklerini yönetmeye çalışıyorlar. Bu dönemde, piyasalardaki dalgalanmaların ve belirsizliklerin artması, yatırım kararlarını daha zor hale getiriyor. Bu nedenle, piyasa oyuncuları için dikkat gerektiren bir süreç yaşanmakta.
