Antalya’nın Kaş ilçesinde, son derece trajik bir kaza yaşandı. Olay, D-400 Kaş-Kalkan karayolu üzerinde, yürüyüş yolu parke çalışmaları sırasında meydana geldi. Kazanın merkezi olan bölge, inşaat ve altyapı revizyonlarının yapıldığı bir alandı. Bu esnada, Mustafa Yeşil isimli 51 yaşındaki bir işçi, kullandığı forkliftle iş sırasında talihsiz bir durumla karşılaştı.
Kaza sırasında, Yeşil’in kontrolündeki forklift, kamyondan taş indirme işlemi sırasında geri dönmeye başladı. Ancak geri dönerken aniden refüje devrildi. Forkliftin devrilmesi sonucunda Mustafa Yeşil, aracın altında kaldı. Olayın hemen ardından çevredeki çalışanlar durumu fark ederek acil yardım çağrısında bulundular.
Kaza yerine intikal eden itfaiye ve ambulans ekipleri, hemen müdahale etmeye başladı. Ekiplerin özverili çalışmalarıyla Yeşil, forkliftin altından kurtarıldı. Ancak ne yazık ki, kazadan ağır yaralanan işçi, daha sonra Kaş Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen, Mustafa Yeşil hayatını kaybetti. Bu durum, olayın ne denli trajik olduğunu gözler önüne seriyor.
Mustafa Yeşil’in yaşamını yitirmesi, çalışma alanındaki güvenlik önlemlerinin ve iş sağlığına dair dikkat edilmesi gereken unsurların önemini bir kez daha gündeme getirdi. Inşaat ve ağır iş makinesi kullanılan alanlarda, işçilerin karşılaştığı riskler oldukça fazladır. Bu tür kazaların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması, tüm işverenlerin sorumluluğudur.
Kaza sonrası, olayla ilgili detayların araştırılması ve kazanın seyrinin neden olduğu süreçlerin değerlendirilmesi için gerekli işlemler başlatıldı. Bu tür iş kazalarının önlenmesi amacıyla, denetimlerin artırılması ve eğitimlerin güçlendirilmesi gibi adımlar atılmasının gerekliliği ortaya konulmuştur. İş sağlığı ve güvenliği alanındaki standartların geliştirilmesi ve işçilere yönelik daha güvenli çalışma ortamlarının sağlanması, bu tür dramatik olayların önüne geçmek açısından son derece önemlidir.
Mustafa Yeşil’in son yolculuğu öncesi ailesinin yaşadığı acı, iş kazalarının sosyolojik etkilerine de ışık tutmaktadır. Aile ve yakınları, iş kazalarına bağlı kayıpların ne denli derin yaralar açtığını, toplumsal bir sorun haline geldiğini bir kez daha hissetmiştir. Yerel halk ve iş çevreleri, bu trajik kaza sonrası adeta bir dayanışma içerisinde, Yeşil’in anısını yaşatacak önlemlerin hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, Antalya’daki bu olumsuz olay, çalışma hayatındaki risklerin hafife alınamayacağını tekrar gözler önüne serdi. İşverenler ve çalışanlar arasındaki iletişimin güçlenmesi, iş kazalarıyla mücadelenin en önemli unsurlarından biridir. Tüm bu yaşananlar, iş sağlığı ve güvenliği tartışmalarının daha derin bir boyut kazanmasına neden olmaktadır.