2024 yılının Aralık ayında, İspanya’nın başkenti Madrid’de “Filistin’in İşgaline Karşı Dayanışma Ağı” adlı sivil toplum kuruluşunun (STK) öncülüğünde düzenlenen bir protesto gösterisinde, Almanya’nın İsrail’e silah satışını sürdürüyor olmasının Gazze’deki soykırıma ortak olduğu ifade edildi. Protestocular, Almanya’nın bu durumunu kınamak amacıyla büyükelçilik önünde toplandı.
Gösteri sırasında, protestocular büyükelçiliğin demir parmaklıklarına “Almanya’nın silahları Gazze’de öldürüyor” yazılı pankartlar astılar. Eylemin amacı, Almanya’nın silah ihracatının Filistin’deki ölümlere katkıda bulunduğunu vurgulamaktı. “Filistin’in İşgaline Karşı Dayanışma Ağı” temsilcileri, Almanya’nın İsrail’e yaptığı silah ihracatını eleştirerek, 2023 yılında bu ihracatın 232 milyon avroya ulaştığını ve bu rakamın, bir yıl öncesine oranla 10 kat artış gösterdiğini belirttiler.
Gösterinin manifesto metninde, “İsrail’i diplomatik, siyasi, ticari veya askeri olarak desteklemeye devam eden herhangi bir devletin soykırıma suç ortaklığı yaptığı” vurgulandı. Özellikle Almanya’nın bu bağlamdaki rolü eleştirilerek, “sömürgeci ve askeri bir devletin savunma hakkını meşrulaştırma çabalarına” karşı durulduğu ifade edildi. Eylemciler, uluslararası toplumun İsrail’in eylemlerini kınamasının ve Almanya’nın desteğini çekmesinin gerekliliğini dile getirdiler.
Protestonun ana gündem maddelerini oluşturan önemli başlıklardan biri de, Almanya’nın Avrupa Birliği (AB) içerisinde İsrail’e en çok silah ihraç eden ülke olduğu gerçeğiydi. Manifestoda, açıklanan verilere göre, bu silahların Filistin halkına yönelik saldırılarda kullanıldığı, okullar, hastaneler ve diğer sivil altyapının hedef alındığı ifade edildi. “Bu silahlar ve destek olmadan, İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırım kampanyasını yürütmesi mümkün olamazdı” şeklindeki ifadelerle, Almanya’nın bu durumda suç ortağı olduğu savunuldu.
Protestoya katılan İspanyol vatandaşları, Almanya’yı uluslararası hukuku, insan haklarını ve demokrasinin temel ilkelerini ihlal etmekle suçlayarak, bu eylemlerinin İsrail’in soykırımcı politikalarına destek vermek anlamına geldiğini öne sürdüler. Eylemciler, hak ihlallerine dikkat çekerek, dünya kamuoyunun bu duruma karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurguladılar. Gösteri, Almanya’nın silah satışlarına karşı bir farkındalık yaratma amacı taşıyordu ve bu durumun, Filistin halkının acılarını gözler önüne seren bir protesto biçimi olduğu belirtildi.
Bu tür etkinliklerin, uluslararası meselelerde farkındalık ve dayanışma sağlama noktasında önemli olduğu ifade edilirken, gösterilerin devam etmesi gerektiği vurgulandı. Protestocular, “soykırım durdurulmazsa, bu suç ortaklığı asla kabul edilemez” şeklindeki düşüncelerini de dile getirdiler. Bu olay, uluslararası siyasi ilişkilerin ve silah ticaretinin, sivil halk üzerindeki etkilerini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
