Almanya’da tüketici güveni, artan belirsizliklerle birlikte düşük seviyelerde kalmaya devam ediyor.
Tüketici Güven Endeksi, nisan ayı için, hane halkının artan kaygılara karşı temkinli yaklaşması nedeniyle beklentilerin oldukça altında bir artış göstererek eksi 24,5 puana yükseldi. Bu, 0,1 puanlık bir artış anlamına geliyor.
Almanya merkezli pazar araştırma şirketi GfK ve Nuremberg Piyasa Kararları Enstitüsü (NIM) tarafından hazırlanan yeni Tüketici Güven Endeksi sonuçları da açıklandı.
Şubat ayında bu endeksin eksi 24,6 olarak ölçülmesinin ardından, nisan ayı için eksi 24,5’e çıktığı görüldü.
Analistler, endeksin 1,7 puanlık artışla eksi 22,7’ye yükselebileceğini öngörüyordu.
GfK’ye göre, Alman tüketicilerin gelir beklentileri ve satın alma isteği iyileşme göstermesine rağmen, artan belirsizlikle birlikte tasarruf isteği daha yüksek kalmaya devam ediyor. Bu durum, tüketici güveninde bir iyileşmeyi engelliyor.
NIM Tüketici Araştırmacıları Uzmanı Rolf Buerkl, verilere yönelik değerlendirmesinde “Seçimlerin yaklaşması ve yeni hükümet beklentisi, bazı tüketicilerdeki kötümserliği azaltmış durumda. Ancak tasarruf etme isteğindeki artış, genel durumu olumsuz etkiliyor.” şeklinde ifade etti.
Buerkl, tasarruf tutumunun, tüketici belirsizliğinin bir yansıması olduğunu belirtti ve “Hükümetin hızlı bir şekilde kurulması ve bu yıl için bir bütçenin erken onaylanması, hem şirketler hem de hane halkları için daha fazla planlama güvenliği sağlamak adına kritik önem taşıyacak. Bu durumda, yeniden harcama yapma ve tüketimi artırma isteği yükselebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Ayrıca, tüketici güveninin eksi seviyelerde kalması, özel tüketimde yıldan yıla bir düşüş olduğunu göstermektedir. Endeksin sıfırın üzerinde olması ise yıllık bazda özel tüketimde bir büyümeye işaret ediyor.
HÜKÜMET KURMA GÖRÜŞMELERİ DEVAM EDİYOR
CDU/CSU ve SPD, ön görüşmelerde ekonomiyi canlandırma ve savunma harcamalarını artırma konularında anlaştıktan sonra, geçen hafta Federal Meclis, altyapı ve iklim için 500 milyar avroluk özel bir fon oluşturulması ve savunma harcamalarının “borç freni” uygulamasından muaf tutulmasına yönelik anayasa değişikliğine onay vermişti.
Bu anayasa değişikliği ile ülkenin savunması için yapılacak büyük harcamaların borç freni dışına alınması ve ayrıca altyapı ile iklim hedeflerine ulaşmak için 500 milyar avroluk bir özel fonun oluşturulması sağlanacak.
ALMAN EKONOMİSİ ZORLUK YAŞIYOR
Alman ekonomisi, bölgedeki diğer ülkelere kıyasla imalat sektöründeki kalıcı zayıflıklar nedeniyle kırılganlığını korumakta. Ekonomi, 2024 sonunda bir önceki yıla göre yüzde 0,2 gerileme gösterdi. Çin ile artan rekabet ve yapısal sorunlar, ekonomiyi olumsuz etkileyerek iki yıl üst üste küçülmesine yol açtı; 2023’te yüzde 0,3 daralma yaşandı.
Almanya Merkez Bankası’nın 24 Şubat’ta yayımlanan raporunda, kurulacak koalisyon hükümetinin zorlu bir ekonomik ortamda göreve başlayacağına dikkat çekildi. Temel eğilimler açısından Alman ekonomisinin durgunluk içinde sıkışmaya devam ettiği belirtiliyor.