Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanununda değişiklik içeren yeni bir kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulmuştur. Bu teklif, sağlıklı bir toplum oluşturma hedefi doğrultusunda, toplumun temel sağlık hizmetlerine erişimini sağlamayı amaçlamaktadır. İlgili kanun teklifi kapsamındaki düzenlemeler, geniş bir yelpazede sağlık hizmetlerinin sunumunu etkileyecek önlemler içermektedir.
Teklifte, aile hekimlerine yönelik önemli düzenlemeler de yer almaktadır. Aile Hekimliği Kanunu’nda yapılacak değişiklikle birlikte, yabancılara sunulan sağlık hizmetleri ve mesai saatleri dışında sunulan geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının yanı sıra, bakanlıkça belirlenen özel amaçlı raporlar hariç tüm aile hekimliği hizmetleri ücretsiz hale gelecektir. Bu durum, aile hekimlerinin vatandaşlara daha iyi bir hizmet sunabilmeleri açısından büyük bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Aile hekimliği hizmetlerinin sunulan süresi ile ilgili olarak, acil haller hariç, bu hizmetlerin haftada en az 40 saat süresince verilmesi zorunlu hale getirilecektir. Aile hekimlerinin sunacakları hizmetler, Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde yürütülecek ve ilgili sağlık idaresinin onayı ile gerçekleştirilecektir. Bu sistem, aile hekimlerinin daha düzenli bir çalışma programına sahip olmasını sağlayacak ve sağlık hizmetlerinin daha etkin bir biçimde sunulmasına olanak tanıyacaktır.
Tedavi ve sağlık hizmetleri için belirlenen tarifeler doğrultusunda elde edilen gelirlerin, il sağlık müdürlüklerinin döner sermaye işletmelerinde açılacak özel bir hesapta toplanması öngörülmektedir. Bu hesapta biriken gelirlerin sağlık hizmet sunumu için harcanma kriterleri, aile sağlığı merkezi giderleri ile aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarına dağıtılabilecek miktarları belirlenecek. Bu dağıtım ve harcama süreçlerine ilişkin usul ve esaslar, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın onayı çerçevesinde Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenecektir. Böylece, sağlık hizmetlerinin finansmanı daha şeffaf ve adil bir şekilde yürütülecektir.
Ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar ve bu kuruluşların teşkil ettikleri birliklerle veri paylaşımının yapılabileceği bir çerçeve de önerilmektedir. Bu tür bir veri paylaşımı, sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve güncellenmesi açısından hayati bir önem taşımaktadır. Verilerin ışığında alınacak kararlarla, sağlık politikalarındaki eksiklikler tespit edilerek, gerekli önlemler alınabilecektir.
Sonuç olarak, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanununda önerilen değişikliklerle birlikte, sağlık hizmetlerinin kalitesi artırılacak ve halkın sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırılacaktır. Gelişmeler, sağlık sektörünün temel yapısına büyük katkılar sağlayacak ve toplum sağlığına yönelik sürdürülebilir bir yaklaşım oluşturacaktır.