Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin alınan mahkeme kararını değerlendirerek, sosyal medya hesabı üzerinden önemli açıklamalarda bulundu. Tunç, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararın, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ilkeleri doğrultusunda, gecikmeksizin verilmiş olmasını vurgulayarak, bu durumun milletin vicdanında yer bulmasının önemine dikkat çekti.
Tunç, Narin Güran’ın canice katledilmesine dair davanın tüm detaylarını aktararak, adaletin sağlanmasının toplum için büyük bir beklenti olduğunu ifade etti. Narin’in ailesi ve bu olaydan etkilenen tüm bireyler için gerçeklerin ortaya çıkmasının önemine vurgu yaptı. “Masum kızımız, 8 yaşındaki Narin evladımızın canice katledilmesine ilişkin davada Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi kararını vermiştir” şeklindeki ifadesi ile durumu özetleyen Bakan Tunç, adalet arayışının her zaman öncelikli bir hedef olduğunu belirtti.
Bakan Tunç, adaletin tecellisi için yürütülen süreçler hakkında teşekkür ederek, “Gerek soruşturma aşamasında gerekse kovuşturma sürecinde adaletin tecellisi için duyarlı davranan herkese, yargı mensuplarımıza teşekkür ediyorum” dedi. Bu sözleriyle, adaletin sağlanmasında emeği geçen tüm kurum ve kişilere olan takdirini dile getirmiş oldu.
Adaletin toplum için ne denli önemli bir kavram olduğunu belirtirken, “Adalet, mülkün temelidir. Adaletin terazisi hiçbir zaman şaşmayacaktır” diyerek, adaletin sağlanması sürecine ve bu konuda devletin alacağı sorumluluklara işaret etti. Narin’in davasının, sadece onun için değil, tüm toplum için bir örnek teşkil ettiğini ve benzer olayların bir daha yaşanmaması için devlet ve milletin işbirliği içerisinde hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Tunç, açıklamasını sonlandırırken, “Bu tür acıların bir daha yaşanmaması için devlet ve milletçe hepimiz hep birlikte üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullanarak, Narin Güran’ın anısına saygı duruşunda bulundu. Bakan ayrıca, Narin’e bir kez daha Allah’tan rahmet diledi, bu şekilde bireysel bir kaybın toplum üzerindeki etkisinin altını çizmiş oldu.
Tüm bu gelişmeler ışığında, Yılmaz Tunç’un yaptığı açıklamalar, adaletin sağlanmasının ne denli önemli olduğunu ve hukuk sisteminin işlerliğini gözler önüne serdi. Narin Güran’ın davası, yalnızca bir bireyin kaybı değil, aynı zamanda tüm toplumun adalet arayışının ve bu konuda ne kadar duyarlı olduğunun da bir göstergesi olarak büyük bir yankı buldu.