Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, katıldığı bir canlı yayında boykot çağrılarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, ifadelerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu konuda bir soruşturma başlattığını belirtti. Boykot çağrısı yapan kişilerin Türk Ceza Kanunu’nun 122. maddesine göre nefret ve ayrımcılık suçunu işlediklerini vurgularken, ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesine atıfta bulunarak halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun da söz konusu olduğunu ifade etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın özellikle Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri hakkında yürüttüğü bu soruşturmanın oldukça önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Yargının gerekli işlemleri başlattığını aktaran Bakan Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmayı yürütme sürecinde bazı kişilerin durumu saptırmaya çalıştığını ve adli süreci siyasi bir bağlamda yorumlamaya gayret ettiklerini ifade etti. Ayrıca yargı mensuplarına yönelik tehditler ve baskılarla gerçekleştirilen sokak hareketlerinin, adli soruşturmayı gölgelemeye yönelik bir tutum sergilediğini belirtti.
“YERLİ VE MİLLİ MARKALARA YÖNELİK LİNÇ GİRİŞİMİ”
Boykot çağrılarının, ekonomiye karşı organize bir saldırı ve yerli markaları hedef alan bir karalama kampanyası olduğunu dile getiren Bakan Tunç, böyle bir eylemin hukukun kabul edemeyeceği bir durum olduğunu açıkladı.
“MİLLETİMİZ İTİBAR ETMEZ”
Bakan Tunç, bu tür boykot çağrılarına karşı toplumun sağduyusuna güvendiğini, milletin bu tür asılsız girişimlere itibar etmeyeceğini belirtti. Türk Ceza Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında gereken yasal tedbirlerin alınacağını vurguladı. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nin hedef aldığı markalara yönelik sistematik boykot çağrısının, toplumda karşılık bulmayacağına inandığını sözlerine ekledi.
SORUŞTURMA BAŞLATILDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medya ve diğer yayın organlarında halkın bir kesiminin ekonomik faaliyetlerine yönelik engelleyici boykot çağrılarından dolayı resen bir soruşturma başlattığını duyurdu. Açıklamada, boykot çağrılarının “nefret ve ayrımcılık” ile “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçları kapsamında değerlendirildiği kaydedildi. Ayrıca, bu boykot çağrıları nedeniyle bazı işyerlerine yönelik fiziksel ve sözlü şiddet eylemleriyle ilgili yapılan soruşturmaların da birleştirildiği belirtildi.
Diğer Güncel Haberler için tıklayın