ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Somali ile Etiyopya arasındaki anlaşmanın sağlanmasındaki rolü dolayısıyla Türkiye’ye teşekkür etti. Blinken, bu konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, ABD yönetiminin Somali ile Etiyopya’nın egemenliğini, birleşikliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü yeniden teyit eden bir anlaşmaya dair duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, anlaşmada Türkiye’nin oynadığı arabuluculuk rolünü öne çıkararak, “Bu anlaşmaya aracılık etme konusundaki liderliği için Türkiye’ye teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. Bu, Türkiye’nin bölgede barış ve istikrar sağlama çabalarının belirtilerinden biri olarak değerlendirildi.
Bakan Blinken, ayrıca Etiyopya’nın, Somali’nin toprak bütünlüğüne saygı göstererek, karşılıklı ekonomik fayda sağlar şekilde denize güvenilir erişim sağlamasına olanak tanıyacak teknik müzakerelerin başlamasını sabırsızlıkla beklediklerini kaydetti. Bu durum, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirileceği bir zemin yaratabilir.
Ankara Bildirisi
Somali, 1991 yılında tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Somaliland ile Etiyopya arasında 1 Ocak’ta imzalanan bir mutabakat zaptı, bölgedeki gerilimi artırmıştı. Bu mutabakat, Etiyopya’nın Somaliland’i bağımsız bir ülke olarak tanıması ve Somaliland’in de Etiyopya’ya deniz erişim imkanı sağlaması önermelerini içermekteydi. Bu gelişmeler, Somali yönetiminin büyük tepkisini çekmiş ve krize yol açmıştı.
Ayrıca, Arap Birliği, Afrika Birliği, Kenya ve Cibuti gibi uluslararası aktörlerin krizi çözme girişimleri maalesef sonuçsuz kalmıştı. Bu bağlamda, Türkiye, tarafları “Ankara Süreci” kapsamında bir araya getirme görevini üstlenerek tansiyonu düşürme yönündeki çabalarını sürdürmüştür.
11 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirilen buluşmada, liderler arasında sorunun çözümüne dair bir mutabakat sağlandı. Bu mutabakat gereği, Somali’nin toprak bütünlüğü teyit edilirken, Etiyopya’nın denize erişim talepleri, her iki tarafın da yararına bir işbirliği sürecine dönüştürüldü. Bu durum, bölgedeki barış ve işbirliği açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Taraflar, Türkiye’nin kolaylaştırıcılığı altında, Şubat 2025 sonuna kadar teknik müzakerelere başlamayı ve dört ay içinde görüşmeleri sonuçlandırmayı hedefliyor. Bu, iki ülke arasında uzun vadeli bir işbirliğinin ve barışın temellerini atma çabasının bir parçası olarak görülmektedir.