ABD’nin Texas eyaletinde, eski Başkan Donald Trump’ın ilk başkanlık döneminde açılan ve sonrasında eski Başkan Joe Biden döneminde kapatılan tartışmalı bir göçmen gözaltı merkezi yeniden açılacak. Washington Post’un (WP) haberine göre, bu karar, düzensiz göçmenlerin tutulması için özel gözaltı merkezlerini işleten CoreCivic Inc şirketiyle, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) arasında imzalanan yeni bir anlaşma çerçevesinde alındı.
Bu yeniden açılacak tesisin, 2 bin 400 kişilik bir kapasiteye sahip olan “Güney Texas Aile Yerleşim Merkezi” olduğu bildiriliyor. Merkez, sınır dışı edilme riski taşıyan göçmen ailelerinin barındırılması amacıyla kullanılacak. CoreCivic Inc, bu merkezden yıllık olarak yaklaşık 180 milyon dolar gelir elde etmeyi beklediğini açıkladı.
Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği’nin (ACLU) Ulusal Hapishane Projesi’nde kıdemli avukat olarak görev yapan Eunice Cho, yapılan bu anlaşmanın göçmenlere yönelik muamele konusunda ciddi endişeler taşıdığını belirtti. Cho, açıklamasında “ICE’nin ailelere ve çocuklara yönelik hem ihmal hem de istismar vakalarıyla bilinen bir tesiste faaliyetlerine devam etme planları, bu ülkenin göçmenlerle ilgili uygulamalarında yeni bir kötü dönem işaret ediyor,” dedi. Ayrıca, CoreCivic’in göçmen çocuklar ve ailelerin gözaltında tutulmasının kâr elde etme fırsatı sunmasından duyduğu memnuniyeti eleştirerek, bu durumun vergi mükelleflerinin parasının gereksiz acılara neden olacağını vurguladı.
Güney Texas Aile Yerleşim Merkezi, ilk olarak Trump döneminde düzensiz göçmen ailelerin birbirlerinden ayrılması ve burada kötü muamele iddiaları nedeniyle sivil hak savunucularının yoğun eleştirilerine maruz kalmıştı. Biden döneminde ise bu merkezin faaliyetleri durdurulmuştu. Ancak görünen o ki, göç politikaları üzerindeki tartışmalar ve eleştiriler devam ederken, bu strateji değişikliği birçok insanın tepkisini çekmektedir.
Yeniden açılması planlanan bu gözaltı merkezi, göçmenlerin hakları, ailelerin bir aradalığı ve sivil özgürlükler konularında önemli tartışmalara yol açacağı kesin. İnsan hakları gruplarının endişeleri dikkate alındığında, göçmen mağdurlar için daha insani bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği vurgulanıyor. Geçmişte bu tür gözaltı merkezlerinde yaşanan insan hakları ihlalleri ve kötü muamele vakaları, kamuoyunda olumsuz bir algı yaratmıştı. CoreCivic ve ICE arasındaki bu anlaşma, gelecekte benzer sorunların yaşanmaması için daha fazla dikkat ve şeffaflık gerektiren bir konu olarak öne çıkmaktadır.
Sonuç olarak, ABD’deki göç politikalarındaki bu değişim, ülke genelinde büyük bir etki yaratma potansiyeline sahip. Düzensiz göçmen ailelerin bu tür merkezlerde tutularak sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya kalması, göçmenlere yönelik uygulamaların insan hakları perspektifinden nasıl değerlendirileceği sorusunu gündeme getiriyor.