ABD ordusu, Yemen’de Husi milislerine yönelik düzenlediği hava saldırısıyla dikkat çekti. Bu operasyon, Yemen’in başkenti olan Sana’da bulunan önemli Husi tesislerini hedef aldı. Saldırının, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) tarafından yapılan bir yazılı açıklama ile duyurulması, olayın ciddiyetini artırdı. Açıklamada, özellikle Husilere ait füze deposu ile komuta ve kontrol merkezi hedef alındığı belirtildi. Hava saldırısı, 21 Aralık 2024 tarihinde sabaha karşı gerçekleştirildi.
ABD Hava Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen bu operasyon, Husilere ait önemli bir askeri tesisi çökertme amacı taşıyordu. Husi milislerinin, ABD ve koalisyon güçlerini hedef alarak düzenledikleri insansız hava aracı (İHA) saldırılarına karşılık olarak yapıldığı da açıklamada ifade edildi. Ayrıca, saldırı sırasında Husilerin kullanımıyla ilgili çok sayıda İHA da etkisiz hale getirildi. Bu durum, ABD’nin bölgedeki askeri varlığını koruma ve Husi tehdidini bertaraf etme konusundaki kararlılığını pekiştiriyor.
CENTCOM, yaptığı açıklamada, bu operasyonun yalnızca bir askeri müdahale değil, aynı zamanda ABD’nin bölgedeki ortaklarına ve uluslararası deniz taşımacılığına olan bağlılığını da gösterdiğini vurguladı. Saldırının, bölgedeki güvenlik durumunu iyileştirme ve düşman unsurları etkisiz hale getirme hedefiyle gerçekleştirildiği ifade edildi. Bu tür hava operasyonlarının, uzun vadede hem ABD’yi hem de müttefiklerini korumak için önemli stratejiler arasında yer aldığı biliniyor.
Yemen’deki çatışmalar, uzun zamandır devam eden karmaşık bir iç savaşın sonucudur. Husi milisleri, 2014’te Sana’yı ele geçirerek Yemen hükümetine karşı başlattıkları isyanla birlikte bölgedeki güç dengelerini değiştirmiştir. Bu durum, bölgedeki ABD varlığının ve müdahale gereksiniminin artmasına neden olmuştur. Husi milisleri, İran gibi bazı bölgesel güçlerle ilişkileri sayesinde güç kazanırken, iç savaşın üzerinden yıllar geçmesine rağmen kalıcı bir çözüm bulunamamıştır.
ABD’nin bu tür hedefli operasyonları, hem Husi milislerinin güçlenmesini engellemeyi hem de bölgedeki istikrarı sağlamak amacıyla gerçekleştiriliyor. Ancak, bu tür askeri müdahalelerin uluslararası ilişkilerde nasıl bir yankı bulacağı, bölgedeki diğer ülkelerle olan ilişkileri nasıl etkileyeceği ve Yemen halkı üzerindeki etkisi, tekrar tartışma konusu olacaktır.
Sonuç olarak, ABD’nin Yemen üzerindeki hava saldırısı, hem askeri bir hareket hem de stratejik bir adım olarak öne çıkıyor. Husi milislerinin ve diğer bölgesel tehditlerin, uluslararası güvenliği tehdit etmeye devam etmesi durumunda, ABD ve müttefiklerinin benzeri operasyonlarına devam etme olasılığı oldukça yüksek. Bu durum, bölgedeki güç dengesinin ne yönde değişeceği konusunda önemli ipuçları vermektedir.