Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “ABD ile yapıcı, pragmatik ve etkili bir diyalogun gelişmesini memnuniyetle karşılıyoruz.” şeklinde konuştu.
Peskov, gazetecilerin gündemdeki meselelerle ilgili sorularını yanıtladı.
Peskov, ABD ile Rusya ve Ukrayna arasında petrol rafinerileri ve enerji boru hatlarına yönelik gerçekleştirilen saldırıların durdurulmasına yönelik olarak varılan anlaşmaya dikkat çekti. Bu anlaşmanın 18 Mart itibarıyla 30 gün boyunca geçerli olduğunu belirtti.
Peskov, Ukrayna tarafının anlaşmaya uymadığını vurguladı ve son günlerde Rus enerji altyapı tesislerine yönelik saldırı girişimlerinin olduğunu ifade etti. “Elbette, bu anlaşmaya riayet edilmesi gerekiyor.” dedi.
Karadeniz’deki seyrüsefer güvenliğinin sağlanması ve ticari gemilerin askeri amaçlarla kullanılmasının engellenmesine yönelik gerçekleştirilecek Karadeniz Girişimi hakkında konuşan Peskov, şunları kaydetti:
“Bu girişim, belirli şartların yerine getirilmesi halinde aktif hale getirilebilir. Bu şartlar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in garantilerine dayanan girişimdekilerle büyük ölçüde örtüşmektedir. Önceki anlaşmada, Rusya’yı ilgilendiren kısım dışında tüm şartlar yerine getiriliyordu. Bu sefer adaletin sağlanması zaruridir. Amerikalılarla bu konuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” şeklinde ifadelerde bulundu.
Peskov, ABD ile olan temasların yoğun bir şekilde devam ettiğini aktararak, “Bu ilişkiler sayesinde Rusya ve Ukrayna’da durdurulacak enerji tesislerinin listesi üzerinde hızlı bir mutabakat sağlandı. ABD ile yürütülen yapıcı, pragmatik ve etkili diyalogun gelişmesinden memnunuz.” dedi.
Kuzey Kutbu’nun işbirliği açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyen Peskov, bu bölgede işbirliği yapılmasından yana olduklarını vurguladı.
“KİŞİNEV’İN TÜM SİYASİ GÜÇLERİN HAREKET ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAĞLAMASI GEREKİYOR”
Moldova Cumhuriyeti’ne bağlı Gagauz Özerk Yeri Başkanı Yevgeniya Gutsul’un gözaltına alınmasını da değerlendiren Peskov, bu durumu kınadıklarını ifade etti. Peskov, “Moldova yönetimi, (Cumhurbaşkanı Maya) Sandu’ya rakip olan siyasetçilere baskı uyguluyor. Kullanılan yöntemler, demokratik normların dışındadır. Kişinev hukuku, demokrasi ilkelerini ve siyasi çoğulculuk ilkelerini ihlal eden bir taktikte bulunuyor ve tüm siyasi rakiplere açıkça baskı kuruyor. Kişinev’in bu yöntemlerden vazgeçmesi ve ülkedeki tüm siyasi güçlerin hareket özgürlüğünü sağlaması gerekmektedir.” şeklinde konuştu.