Avrupa Birliği (AB), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Polonya’da gerçekleştirilecek olan Auschwitz toplama kampının kurtarılmasının 80. yıl dönümü etkinliklerine katılmasına yönelik karşıt bir duruş sergilemektedir. Bu durum, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından çıkarılan tutuklama emri nedeniyle ortaya çıkmıştır. Bu açıklama, AB Komisyonu’nun dış ilişkiler sözcülerinden Anouar El Anouni tarafından bir basın toplantısında yapıldı.
El Anouni, Netanyahu’nun Auschwitz kurtuluşunun yıldönümü etkinliklerine katılımıyla ilgili, “AB, UCM’yi ve Roma Statüsü’nde belirtilen ilkeleri desteklemektedir” ifadelerini kullanarak, AB’nin mahkemenin bağımsızlığına ve tarafsızlığına saygı gösterdiğini vurguladı. Ayrıca AB’nin, uluslararası ceza adaletine ve dokunulmazlığa karşı mücadeleye güçlü bir şekilde bağlı olduğunu da belirtti. El Anouni, AB Konseyi’nin tüm devletleri tutuklama emirlerinin derhal infazı da dahil olmak üzere mahkemeyle tam işbirliği yapmaya çağırdığını dile getirdi.
Ayrıca, tüm AB ülkelerinin Roma Statüsü’ne taraf olduğunu hatırlatan El Anouni, İsrail’den etkinliğe katılacak yetkilinin kim olduğuna dair bir bilgi sahibi olmadığını da ekledi. Bu durum, Netanyahu’nun katılımı için sıkı bir denetim ve yasal süreç olacağını gösteriyor.
POLONYA’NIN YAKLAŞIMI
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Netanyahu’nun Auschwitz toplama kampının kurtarılmasının 80. yıl dönümü etkinliklerine Gazze’deki savaş suçları nedeniyle tutuklanmadan katılabilmesi için hükümetine talimat verdi. Duda, bu şekilde Netanyahu’nun etkinliklere katılabilmesi adına bir çözüm arayışında olduğunu ifade etti.
Polonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Wladyslaw Bartoszewski ise Duda’nın çağrısından önce yaptığı açıklamada, Netanyahu’nun Polonya’ya gelmesi halinde, ülkenin UCM’ye karşı yükümlü olduğu tutuklama işlemlerini yerine getirmek zorunda kalacağını belirtti. Bu durum, Polonya’nın uluslararası hukuka ne denli bağlı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, 21 Kasım 2024 tarihinde Gazze Şeridi’nde işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar gerekçesiyle Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkarmıştı. Bu tutuklama emri, Netanyahu’nun uluslararası alanda sürdürdüğü temaslar için önemli bir engel teşkil ediyor.
Auschwitz toplama kampı, tarihi bakımından büyük bir öneme sahiptir ve 27 Ocak 1945’te Kızıl Ordu askerleri tarafından kurtarılmıştır. Bu olay, yaklaşık 6 milyon insanın yaşamını yitirdiği Yahudi soykırımının bir simgesi olarak tarihe geçmiştir. Özellikle Auschwitz kampında, tahminen 1,1 milyon insanın öldüğü belirtilmektedir. Bu nedenle, Auschwitz’in yıldönüm etkinlikleri, hem tarihi hem de politik boyutlarıyla dikkat çekmektedir.
Sonuç olarak, Avrupa Birliği’nin Netanyahu’nun bu etkinliğe katılımına yönelik kararlı tutumu, uluslararası hukukun önemini bir kez daha gözler önüne sermekte ve savaş suçlarıyla ilgili sorumlulukların altını çizmektedir. Bu gelişmeler, dünya genelinde dikkatle izlenmektedir.