Bursa’nın İnegöl ilçesi‘nde, temizlik personeli olarak görev yapan Soner Aktepe, çalıştığı esnada yerde bulduğu ziynet eşyalarını, sahibine ulaştırmak amacıyla İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğü‘ne teslim etti.
Soner Aktepe, günlük rutininde, İnegöl’ün çeşitli mahallelerinde temizlik yaparken, dikkati sayesinde yerde parlayan bir ziynet eşyası fark etti. Bu eşyayı almak için eğildiğinde, bunun bir altın yüzük olduğunu anladı. O anki heyecanla üstündeki tozları silerek yüzüğü incelemeye başladı; yüzüğün altın kaplama olduğunu ve oldukça değerli göründüğünü düşündü.
Ancak Soner, bu güzel ve değerli eşyayı sahiplenmek yerine, ahlaki olarak doğru olanın onda kalmaması gerektiğine karar verdi. İnegöl Belediyesi’nde temizlik personeli olarak çalışan Soner, bunu bir vicdan meselesi olarak gördü ve aklına hemen, bu yüzüğün gerçek sahibinin ne kadar üzülmüş olabileceği geldi. Dolayısıyla yüzüğü önce yıkayıp temizleyerek, ardından en yakın zabıta merkezine teslim etme kararı aldı.
İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’ne giderek, bulduğu yüzüğü teslim eden Soner, durumu zabıta memurlarına açıkladı. Zabıta memurları, Soner’in gösterdiği bu örnek davranış karşısında çok etkilendiler ve ona teşekkür ettiler. Soner’in davranışı, yalnızca İnegöl’de değil, tüm toplumda bir örnek teşkil etti ve başkalarına ilham verdi.
Zabıta Müdürlüğü, eline geçen eşyaların sahibine ulaştırılması için gerekli prosedürleri başlattı. Görevli memurlar, kaybolan eşyaların kayıtlarını tutarak, ilgili bildirimleri yapmaya başladılar. Alınan bilgiye göre, mahallelerde kaybolan eşyaların sahibinin bulunması için araştırmalar devam etmekteydi. Bu süreçte, sosyal medya üzerinden de duyurular yapıldı. Zabıta, gerekirse yüzüğün sahibi ile iletişime geçerek, kişisel bilgileri doğrulamak suretiyle eşyayı teslim edeceklerdi.
Soner’in bu davranışı, İnegöl’deki toplumsal duyarlılığı ve etik değerleri bir kez daha ön plana çıkardı. Kayıp ve bulunan eşyalarla ilgili toplumsal bir farkındalığın oluşması, birçok insanın gözünde temizlik işçilerini yalnızca temizlikle sınırlı bir görevde değil, aynı zamanda toplumu koruma ve bu gibi durumlarda adaletsizlikleri önleme konusunda aktif bir rol oynadıklarına dikkat çekti.
Soner Aktepe, bu hareketiyle aynı zamanda kendi işine olan saygısını da göstermiş oldu. Temizlik görevlilerinin, yalnızca çevre temizliği değil, aynı zamanda toplumsal değerlere sahip çıkma konusunda da üzerlerine düşeni yaptıkları anlaşıldı. İnegöl’deki bu olay, benzer davranışların yaygınlaşması için bir teşvik niteliği taşıdı. Herkesin bu doğrultuda daha dikkatli olması ve kaybolan eşyaların sahibine ulaşmasını desteklemesi gerektiği vurgulandı.
Soner Aktepe’nin bu tutumu, “Doğru karar vermek her zaman önemlidir” mesajıyla, toplumsal ilişkilerdeki samimiyeti güçlendirmenin yolunu açmıştır. Onun gibi düşünen bireylerin sayısının artması, toplumun menfaatine olan güzel bir gelişmedir.
