Afganistan ile İran arasındaki su krizi, son günlerde yeniden tartışmalara yol açarak iki ülke arasındaki gerilimi artırdı. Afganistan, yönetim altyapısı, enerji projeleri ve su ile ilgili yatırım projelerine öncelik verirken, özellikle İran sınırındaki su projeleri üzerinde yoğunlaşan tartışmalar sürüyor.
Bu durum, Afganistan’ın İran sınırındaki Herat vilayetinde inşası tamamlandığı belirtilen Peşdan Barajı çevresinde yeniden gündeme geldi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, bu projenin İran’ın su hakkına tehdit oluşturduğunu belirterek, Afganistan yönetimine itirazlarını ilettiklerini ifade etti. Bekayi, bu durumun iki ülke arasındaki ilişkiler üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini vurguladı.
Benzer şekilde, İran Su Endüstrisi Kurumu Sözcüsü İsa Bozorgzade de Peşdan Barajı’nın Hilmend Nehri havzasına zarar vereceği ve bu nedenle iki ülke arasında var olan su paylaşım anlaşmasını ihlal edebileceği uyarısında bulundu. Bu açıklamaların ardından Afganistan yönetimi, İran’ın Kabil Büyükelçisini uyararak, yaşanan problemlerin diyalog yoluyla çözümlenmesi gerektiğini ve sorumsuz açıklamaların iki ülke ilişkilerine zarar verebileceğini söyledi.
GÖRÜŞMELERDEN SONUÇ ÇIKMADI
Afganistan ve İran arasında su konularında yapılabilecek çözüm arayışları için düzenlenen görüşmelerde henüz somut bir sonuca ulaşılamadı. İran tarafı, Afganistan’da yaratılan su projelerini sürekli olarak eleştirmeye devam ediyor. İki ülke heyetleri zaman zaman bir araya gelse de, su krizinin çözümü konusunda net bir adım atılamadığı görülüyor.
Son olarak, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, İran’ın Afganistan sınırındaki Sistan-Belucistan eyaletini ziyaret etti. Burada, İran’ın su hakkının takipçisi olduklarını ve iki ülke temsilcilerinin su krizine çözüm bulmak amacıyla görüşmeler yapacaklarını belirtmiştir.
AFGANİSTAN İLE İRAN ARASINDAKİ SU SORUNU
Afganistan ile İran arasında suyun paylaşımına dair en belirgin sorun, 1973 yılında varılan anlaşma ile şekillenmiştir. Bu anlaşmaya göre, Afganistan, “normal koşullarda” saniyede 26 metreküp suyu İran’a geçireceğini taahhüt etmiştir; bunun 22 metreküpü İran’ın su hakkı olarak belirlenirken, 4 metreküpü ise Afganistan’ın İran’a yönelik bir “iyi niyet göstergesi” olarak tanımlanmaktadır.
Ancak Afganistan, anlaşmanın yalnızca “normal koşullar” altında geçerli olduğunu savunmakta ve yaşanan kuraklıklar nedeniyle İran’a akan su miktarındaki azalmaların veya sıfıra inmesinin İran yönetimi üzerinde olumsuz bir etki yarattığını belirtmektedir. Bu durum, sık sık kurak dönemler geçiren iki ülke arasında sürtüşmelere yol açmaktadır.
Her ne kadar iki ülke yetkilileri, 1973’te imzalanan anlaşmanın geçerli olduğu konusunda hemfikir olsalar da, su sorunları nedeniyle her zaman bir gerginlik söz konusudur. Bu bağlamda, suyun paylaşımına dair sorunların çözümü için zaman zaman görüşmeler gerçekleştirilmekte ve İran, Hilmend Nehri üzerinde mevcuttan başka, İran sınırına yakın münferit su projelerinin de doğal çevreye zarar verebileceğini, nehir yataklarını değiştirebileceğini ve dolayısıyla Hilmend Nehri’ndeki su miktarını etkileyebileceğini öne sürmektedir.