Nevşehir’de geçen yıl Kasım ayında ortaya çıkan gizemli kafatası kemiğiyle ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Yapılan araştırmalar sonucunda, bu kafatasının bir yıl önce kaybolan 50 yaşındaki Abdullah Kestiren’e ait olduğu tespit edildi. Kestiren’in kaybolması, ailesi ve yakınları arasında büyük bir endişe yaratmıştı. Bu durum, yerel halk ve güvenlik güçleri tarafından yapılan yoğun arama çalışmalarının sonucunda ortaya çıkmıştı.
Abdullah Kestiren, geçtiğimiz yıl özel bir nedenle evinden ayrılmış ve bir daha kendisinden haber alınamamıştı. Ailesi, kaybolduğundan beri sürekli olarak bölgedeki arama çalışmalarını sürdürmüş, yerel otoritelerle işbirliği yaparak, daha fazla bilgi edinmeye çalışmışlardı. Ancak uzun süre boyunca hiçbir iz veya ipucu bulunamamıştı.
Kafatasının bulunması, kaybolduğu günden beri ailesinin içinde bulunduğu çaresizliğe bir yanıt olmuştu. Kafatasının, 2022 yılı Kasım ayında Nevşehir çevresindeki bir alanda bulunduğu ve ardından yapılan adli tıp incelemeleri ile Abdullah Kestiren’e ait olduğu kesinleşti. Bu süreç, hem bilim dünyası hem de sosyal medya üzerinde geniş yankı buldu. İnsanlar, Kestiren’in bulunması ve olayın açıklığa kavuşması için dua ederken, kafatasının bulunması, suçun çözülmesi adına atılan bir adım olarak değerlendirildi.
Olayın ardından, Nevşehir Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, kafatasının nereden geldiği ve Abdullah Kestiren’in kaybolma sebebi üzerine detaylı araştırmalar yapıldı. Olayın gerçekleştiği döneme ait yerel güvenlik kamerası kayıtları, tanık ifadeleri ve bölgedeki diğer fiziksel kanıtlar da incelendi. Olayın aydınlatılması için çok sayıda uzman, farklı alanlarda görevlendirildi.
Abdullah Kestiren’in aile üyeleri, kafatasının bulunmasının ardından yaşadıkları sürecin zorluğunu da dile getirdiler. Kaybolduğu andan itibaren, gün ve gece fark etmeksizin Kestiren’i bulmak için gösterdikleri çaba, kendileri için hem duygusal hem de fiziksel olarak yıpratıcı oldu. Ancak kafatasının bulunması, kaybolmuş bir bireyin hatırasını yaşatma açısından da önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Daha sonra avukatları aracılığıyla basına açıklamada bulunan aile, “Düşüncelerimiz ve dualarımız Abdullah’ın bir gün geri dönmesine yönelikti. Ancak, şu an kafatasının bulunmuş olması bile, yüreklerimizde bir burukluk yaratıyor. Onun yaşamı boyunca yaşadığı her anı anladıkça, yaşadığımız kaybı daha derinden hissediyoruz,” ifadelerine yer verdiler.
Sonuç olarak, Nevşehir’de bulunan kafatası, Abdullah Kestiren meselesinde bir çok sorunun yanıtını bulmak için bir fırsat sundu. Ancak olayın tüm detayları ve Kestiren’in kaybolma sebebi üzerine hala net bir bilgi yok. Kafatasının bulunması, aslında bir kapanış değil, belki de yeni soruların ve araştırmaların başlangıcını temsil ediyor. Türkiye genelinde kaybolan bireylerin ailelerine umut olması açısından bu durum çok önemli bir örnek teşkil ediyor ve kaybolma olaylarının sıklığına dikkat çekiyor.
