Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündeminde önemli bir gelişme yaşandı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Demokratik Eşitlik ve Mücadele (DEM) Partisi Eş Genel Başkanı Tulay Hatımoğulları Oruç ve İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu gibi önemli siyasi figürlerin de arasında bulunduğu toplam 14 milletvekiline ait 17 dokunulmazlık dosyası, TBMM Başkanlığına sunuldu. Bu durum, Türkiye’nin yasama sürecinde sıkça tartışılan dokunulmazlık konusunun yeniden gündeme gelmesine sebep oldu.
TBMM Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, söz konusu dokunulmazlık dosyalarının, Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Tezkereleri ile ilgili olarak Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden oluşan Karma Komisyona havale edildiği belirtildi. Bu işlem, yasama süreçlerinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Dokunulmazlık dosyaları Karma Komisyona sevk edilen milletvekilleri şu şekilde sıralanmıştır:
- Özgür Özel – CHP Genel Başkanı
- Tulay Hatımoğulları Oruç – DEM Parti Eş Genel Başkanı
- Müsavat Dervişoğlu – İYİ Parti Genel Başkanı
- Ali Mahir Başarır – CHP Grup Başkanvekili
- Gülizar Biçer Karaca – CHP Denizli Milletvekili
- Kadri Enis Berberoğlu – CHP İstanbul Milletvekili
- Veli Ağbaba – CHP Malatya Milletvekili
- Mahir Polat – CHP İzmir Milletvekili
- Mehmet Rüştü Tiryaki – DEM Parti Batman Milletvekili
- Sinan Çiftyürek – DEM Parti Van Milletvekili
- Sabahat Erdoğan Sarıtaş – DEM Parti Siirt Milletvekili
- Ali Bozan – DEM Parti Mersin Milletvekili
- Ömer Faruk Hülakü – DEM Parti Bingöl Milletvekili
- Ayten Kordu – DEM Parti Tunceli Milletvekili
Özellikle DEM Parti Eş Genel Başkanı Oruç, CHP Grup Başkanvekili Başarır ve CHP Malatya Milletvekili Ağbaba’nın her birinin üzerinde iki ayrı dosya bulunduğu aktarılmaktadır. Bu durum, söz konusu milletvekilleri hakkında yürütülen hukuki süreçlerin daha karmaşık bir hale gelmesine yol açabilir.
Dokunulmazlık konusu, Türkiye’de siyasetçilerin yargı süreçlerinden nasıl etkilendiği üzerine tartışmaları da beraberinde getiriyor. Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılması, ülkenin mevcut siyasi ikliminde herhangi bir değişikliği başlatabilir. Bu gelişme, TBMM’nin çalışma yöntemleri ve yasama sürecinin işleyişi açısından kritik bir dönemecin başlangıcını işaret edebilir.
Sonuç olarak, TBMM’de söz konusu olan bu dokunulmazlık dosyalarının yazılması ve komisyona sevk edilmesi, yalnızca ilgili milletvekillerinin değil, aynı zamanda Türk siyasetinin geleceği üzerinde de etkileri olabilecek bir süreçtir. Kamuoyunun dikkatini çeken bu durum, önümüzdeki günlerde siyasi tartışmaların yoğunlaşabileceği bir zemin hazırlamaktadır.
