Venezuela’da, devlet başkanlığı için yeniden yemin eden Nicolas Maduro, yemin töreninin ardından başkent Caracas’ta bulunan Yasama Sarayı’ndan çıkarken üstü açık bir araba ile toplanan destekçilerini selamladı. Törenden sonra, şehrin ana caddelerinde büyük bir kalabalık tarafından karşılanan Maduro, mutluluğunu paylaştı ve kutlamalara katılan binlerce kişi ile birlikte coşkuyla el salladı.
Yemin töreni sonrasında yaptığı açıklamalarda Maduro, Venezuela’nın demokrasi mücadelesinde büyük bir zafer kazandığını belirtti. “Ne söylemek istiyorsanız söyleyin, ne yapmak istiyorsanız yapın ancak anayasal devralma engellenemezdi. Barış, barış, barış. Bunu yapamadılar ve yapamayacaklar,” diye konuştu. Aynı zamanda, ülkesinin dışarıdan gelen tehditler karşısında birleşik duruş sergilediğini vurguladı. Maduro, ABD ve Latin Amerika’daki müttefiklerinin Venezuela’ya karşı bir komplonun peşinde olduğunu ifade etti.
Maduro’nun yemin töreni sonrasında, yüzlerce motosikletçinin eşlik ettiği kutlamalar büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Başkent Caracas’taki destekçi kalabalığı arasında arabanın geçişi sırasında yoğun bir tezahürat olduğu gözlemlendi. Ancak bu sevinç görüntülerinin yanında, ülkenin muhalefet koalisyonu olan Birleşik Demokratik Platform (PUD) tarafından yapılan sert tepkiler de gündeme geldi.
MUHALEFETTEN SERT TEPKİ
PUD, Maduro’nun tekrar devlet başkaranı olmasını “siyasi darbe” olarak yorumladı. 28 Temmuz 2024 tarihli seçimlerin ardından, bu koalisyonun kazandığına inandığı aday Edmundo Gonzalez olduğunu iddia etti. Açıklamaya göre, Maduro halk iradesini gasbetmekle suçlandı. “Nicolas Maduro, kaba kuvvetle desteklenen ve 28 Temmuz’da ezici bir çoğunlukla ifade edilen halk egemenliğini yok sayarak devlet başkanlığını gasbetti. Venezuela halkına karşı bir darbe gerçekleştirdi,” şeklindeki ifadeleri ise muhalefet kanadında büyük bir yankı uyandırdı.
Ayrıca, bazı Latin Amerika ülkelerinde, Maduro’nun yemin törenini protesto etmek amacıyla sokaklara dökülen Venezuelalılar olduğu bildirildi. Bu protestolar, Maduro’nun iktidarına karşı duyulan rahatsızlığı tekrar gündeme getirirken, ülkedeki siyasi karışıklığın ve toplumsal gerginliğin boyutlarını gözler önüne serdi.
Öte yandan, Maduro’nun seçimle ilgili tartışmalara dayalı olarak yaptığı açıklamalar ve meydana gelen olaylar, sadece Venezuela’da değil, Latin Amerika genelinde de geniş bir etki yaratmış durumda. Bu gelişmeler, uluslararası toplumun dikkatini çekerken, Venezuela’nın gelecekteki siyasi dinamikleri hakkında birçok soru işareti oluşturuyor.
