Şiddetli kaşıntı ile karakterize edilen ve bulaşıcı bir deri hastalığı olan uyuz, son yıllarda belirgin bir artış gösteren hastalıklar arasında yer almaktadır. Bu konuda önemli bilgiler sunan Doç. Dr. Anıl Gülsel Bahalı, uyuz hastalığının çeşitli yaş, ırk, cinsiyet ve sosyo-ekonomik gruptaki bireylerde görülebileceğini belirtti. Ancak yapılan araştırmalar, özellikle çocuklar, genç yetişkinler ve yaşlı bireylerin daha fazla etkilendiğini göstermektedir. Bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde ise uyuz hastalığı daha yaygın seyredebilmektedir. Kalabalık aileler, bakım evleri, yurtlar, cezaevleri ve kışlalar gibi toplu yaşam alanlarında bulaşma riski daha yüksek olup, savaşlar, doğal afetler, kötü beslenme ve hijyen koşullarının da hastalığın yayılmasında etkili olduğu vurgulanmaktadır.
ORTAK KULLANILAN EŞYALARLA BULAŞMA RISKI
Uyuz akarı, uyuz hastalığı taşıyan bireylerle uzun süreli ve yakın deri teması kurulduğunda bulaşır. Genellikle 15-20 dakika süren bu temas, hastalığın yayılmasını sağlamaktadır. Dolayısıyla, tokalaşma veya kısa süreli bir muayene ile bulaşma durumu oldukça nadirdir. Bunun yanı sıra, ortak kullanılan eşyaların, yatak çarşafları, iç çamaşırları ve havlular gibi tekstil ürünlerinin de bulaşma riski taşımaktadır. Özellikle sonbahar ve kış aylarında uyuz hastalığının daha yaygın olarak görüldüğü belirtilmektedir. Doç. Dr. Anıl Gülsel Bahalı, hastalığın kendiliğinden iyileşme olasılığı bulunmadığını, bu nedenle mutlaka tedavi yapılması gerektiğini ifade etmektedir.
GECE ARTAN KAŞINTI BELİRTİSİ
Uyuz akarı ile ilk kez karşılaşan bireylerde klinik belirtiler, bulaşmadan yaklaşık 4 hafta sonra gözlemlenmeye başlamaktadır. Önceden uyuz geçirmiş bireylerde ise belirtiler 1-3 gün içinde gelişebilir. En belirgin belirti, özellikle gece artan kaşıntıdır. Terleme ve sıcak su ile temas, kaşıntıyı artırabilmektedir. Doç. Dr. Anıl Gülsel Bahalı, ciltte kızarıklık, sıvı dolu kabarcıklar ve gri ya da siyah çizgiler şeklinde tünel görüntüleri olabileceğini belirtmektedir. Kaşıntının en sık görüldüğü bölgeler ise el bilekleri, eller, parmak arası, göbek, bel, koltuk altları, kalça gibi alanlardır. Özellikle çocuklarda avuç içleri ve ayakların etkilenme durumu gözlemlenmektedir. Kaşıntı, uyku bozukluklarına ve deri hasarına bağlı ikincil enfeksiyonlara yol açabilmektedir.
ETKİLİ TEDAVİ VE İYİLEŞME SÜRECİ
Uyuz hastalığı tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Doç. Dr. Anıl Gülsel Bahalı, uygun tedavi ve tedaviye uyumun, hastalığın iyileşmesi ve yayılmasının önlenmesinde kritik öneme sahip olduğunu vurgulamaktadır. Tedavi, topikal (krem veya losyonlar) ve sistemik ilaçlarla gerçekleştirilmektedir. Bu süreçte hasta ve yakın temasta bulunan kişilerin, şikayetleri olup olmadığın bağımsız olarak tedavi edilmesi gerektiği, çünkü kaşıntının olmamasının aktif uyuz varlığını dışlamadığını ifade etmektedir. Etkili tedavi sonrasında kaşıntılar genellikle 7-10 gün içinde geçse de, tam