Küresel piyasalarda, ABD’deki yeni yönetimin atacağı adımların uluslararası ticaret üzerindeki potansiyel etkileriyle ilgili belirsizlikler devam ederken, piyasaların gündemi ABD’de bugün açıklanacak tarım dışı istihdam verisi oldu. Bu durum, yatırımcıların dikkatini enflasyon ve resesyon ikilemi üzerine toplamasına neden oldu.
Ayrıca, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikalarında “temkinli” bir yaklaşımı sürdürme konusundaki açıklamaları, muhtemel faiz indirimleri konusunda belirsizlikler yaratmaya devam ediyor. Analistler, bugün açıklanacak tarım dışı istihdam verisinin, Fed’in gelecekteki para politikası kararlarına ilişkin sinyaller verebileceğini belirtiyorlar.
Para piyasalarında, Fed’in yılın ilk faiz indirimini yüzde 65 ihtimalle Mayıs ayında gerçekleştirmesi öngörülüyor. Eğer bu indirimin gerçekleşmemesi durumunda, haziran ayındaki toplantıda kesin bir faiz indirimi bekleniyor. Fed yetkililerinin açıklamaları da dikkatle izlenirken, Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman, ABD ekonomisinin güçlü bir büyüme gösterdiğini ve iş gücü piyasasının tam istihdam seviyesine yakın olduğunu ifade etti. Ancak, yüksek seyreden çekirdek enflasyona ilişkin endişelerini de dile getirdi.
Bowman, 2023 yılında enflasyonda kaydedilen ilerlemenin 2024’te durmuş gibi göründüğünü vurguladı. Geçen ay yapılan faiz indiriminin, Fed’in para politikasında bir yeniden ayarlama sürecinin son adımı olduğunu belirten Bowman, artan enflasyon riskleri nedeniyle daha temkinli bir yaklaşım gerektirdiğini ifade etti. Yeni yönetimin politikaları konusunda kesin yargılara varılmaması gerektiğini vurgulayarak, netlik için beklemenin önemli olduğunun altını çizdi.
Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker, Fed’in aşağı yönlü bir politika faizi patikasında olduğunu ve bu patikada ilerlemenin gelecek verilere bağlı olduğunu bildirdi. Kansas City Fed Başkanı Jeffrey Schmid ise, faiz oranlarının şu anda uzun vadeli seviyelere çok yakın olabileceğini ve ileride para politikasının verilere bağlı olarak kademeli şekilde ayarlanmasından yana olduğunu ifade etti.
Söz konusu gelişmeler ışığında, dolar endeksi yüzde 0,1 artışla 109,3 seviyesine yükseldi. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi ise yüzde 4,69 seviyesinde işlem görüyor. Altının ons fiyatı, yükselen dolar endeksi ve tahvil faizlerinin baskısına rağmen, Trump kaynaklı risklerin devam etmesi ile birlikte yüzde 0,1 artarak 2 bin 673 dolar seviyesine ulaştı. Brent petrolün varil fiyatı ise 76,9 dolardan yatay seyirle işlem görüyor.
ABD’de dün, eski başkan Jimmy Carter’ın vefatı dolayısıyla ulusal yas günü kapsamında borsa işlemleri gerçekleştirilemedi. Avrupa borsaları ise genel olarak alış ağırlıklı bir seyir izledi ve ABD’deki gelişmeler yakından takip edildi. Öte yandan, Trump’ın politikalarının küresel ticaret üzerinde oluşturabileceği baskılar ve ekonomik aktivitedeki yavaşlama sinyalleri endişeleri artırıyor. İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkan Yardımcısı Sarah Breeden, ülkedeki ekonomik aktivitenin yavaşladığı uyarısında bulundu.
Sterlin/dolar paritesi, Kasım 2023’ten bu yana en düşük seviyesi olan 1,2240’ı test ettikten sonra 1,2300 seviyesinde dengelendi. Almanya’da Halle Ekonomik Araştırma Enstitüsü (IWH), 2024 yılının son çeyreğinde iflas eden şirket sayısının 2009’dan bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını bildirdi. Dün İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,83, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,51 ve İtalya’nın FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,59 değer kazanırken
