Filistin, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus’tan, Gazze Şeridi’nde 15 aydan uzun süredir devam eden insani krize yönelik pratik adımlar atması yönünde bir çağrıda bulundu. Bu çağrı, Filistin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamayla duyuruldu. Bakanlık, Papa’nın Gazze’de yaşanan durumu, “çok ciddi ve rezil bir insani durum” olarak tanımlamasının ardından, ateşkes önerisini yinelemesi üzerine bu açıklamayı yaptı.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, Papa’nın Filistin halkına yönelik insani felaketi durdurma yönündeki çabalarının memnuniyetle karşılandığını ifade etti. Bakanlık, Papa’nın İsrail-Filistin meselesine iki devletli çözüm önerisinin, uluslararası ve insani hukukla uyumlu olduğunu vurgulayarak, Hristiyan dünyasının tüm bileşenlerine Papa’nın mesajlarını dikkate almaları ve bu mesajları etkili pratik adımlara dönüştürmeleri yönünde çağrıda bulundu.
Papa Franciscus, 8 Ocak 2023’te yaptığı bir başka açıklamada, Gazze’nin içinde bulunduğu “çok ciddi” insani durumun altını çizmeye devam etti. Bu açıklamada, ateşkes çağrısını yineleyerek, dünyada yeni bir “savaş” tehdidinin giderek arttığını belirtmiş ve barış için diplomasi ve diyalog çağrısında bulunmuştu. Papa’nın çağrıları, dünya genelinde bir duyarlılık oluşturmayı amaçlıyor.
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda yaşanan insan kaybı ve yaralanmalar, durumu daha da vahim hale getirdi. Yaklaşık 17 bin 841’i çocuk, 12 bin 298’i kadın olmak üzere toplamda 46 bin 6 Filistinli hayatını kaybetti. Ayrıca, 109 bin 378 kişinin yaralandığı bildirilmekte. Saldırılar sonucu, binlerce insanın enkaz altında kaldığı ve halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumlarının hedef alındığı, dolayısıyla sivil altyapının da büyük zarar gördüğü açıklanmaktadır.
Filistin Dışişleri Bakanlığı’nın açıkladığı veriler, uluslararası toplumun dikkatini çekmeyi hedefliyor. Gazze’deki bu insani felaketin, Filistin halkı için çok ciddi sonuçlar doğurabileceği ve bu duruma acil müdahale gerektirdiği vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, Papa’nın çağrıları ve genel olarak Hristiyan dünyanın tepkileri, uluslararası diplomasi ve insani yardım çabalarının arttırılması için önemli bir zemin oluşturabilir.
Özellikle Filistin halkının yaşadığı sıkıntıların sona erdirilmesi ve bir an önce barış ortamının tesis edilmesi, tüm dünya ülkelerinin sorumluluğu olarak görülmektedir. Hristiyan dünyasının liderlerinin bu konudaki duyarlılığı, yaşanan dramın uluslararası platformda gündeme gelmesine ve çözüm önerilerinin ilerletilmesine katkı sağlaması açısından kritik önem taşımaktadır.