İsrail ordusunun çekildiği Lübnan’ın güneyindeki El-Hıyam beldesinde, son dönemde meydana gelen olaylar büyük bir yankı uyandırdı. 11 Aralık 2023 tarihinde İsrail ordusunun bu beldeden çekilmesi sonrası, bölgedeki enkaz altında kalan yaklaşık 3 kişinin cesedine ulaşıldığı bildirildi. Bu gelişme ile birlikte, beldede çıkarılan cesetlerin toplam sayısı 24’e yükseldi, bu da bölgede yaşanan trajedinin boyutunu gözler önüne serdi.
Lübnan Sivil Savunma Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, Hıyam beldesinin El-Huma Mahallesi’nde yürütülen arama kurtarma çalışmaları neticesinde enkaz altından çıkarılan bu 3 kişinin cesedinin, en yakın sağlık kuruluşu olan Mercayun Devlet Hastanesi’ne götürüldüğü belirtilmiştir. Yetkililer, kaybolan tüm kişilere ulaşana kadar arama çalışmalarının devam edeceğini açıkladı. Bu durum, bölgedeki kayıpların acısını her geçen gün daha da derinleştiriyor.
İsrail ordusunun, 11 Aralık 2023’te Lübnan’ın güneyindeki Hıyam beldesinden çekildiğini duyurmasının ardından, Lübnan ordusu da Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) ile ABD koordinasyonunda belde çevresinde konuşlanma faaliyetlerine başlamıştır. Bu adım, mevcut ateşkes anlaşmasının uygulanması açısından önem taşımaktadır. Ateşkes, 27 Kasım 2023 Çarşamba günü yerel saatle 04:00’te (TSİ 05:00) yürürlüğe girmiştir ve anlaşma uyarınca Lübnan ordusunun, önümüzdeki 60 gün içinde İsrail’in işgal ettiği güney Lübnan bölgelerine aşamalı bir şekilde konuşlanması planlanmaktadır.
Ancak, bu olumsuz gelişmelere rağmen, İsrail’in hava saldırıları düzenlemeye devam ettiği ve Lübnan’ın güneyinde evleri tahrip ederek ateşkese yönelik ihlaller gerçekleştirdiği aktarılmaktadır. Bu durum, bölgedeki huzursuzluğu artırmakta ve hem siviller hem de askerler arasında daha fazla kayba yol açmaktadır. Askeri gerilim ve sivil kayıpların artması, bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirmekte ve uluslararası toplumun dikkatini çekmektedir.
Kısacası, Lübnan’daki bu son gelişmeler, İsrail ve Lübnan arasındaki tarihi gerginliğin yeniden alevlendiğinin bir işareti olarak değerlendirilmektedir. Çekilen ordular, kaybedilen hayatlar ve sürdürülen arama çalışmalarının yanı sıra, tarafların arasındaki anlaşmazlıkların ve çatışmaların ne denli derin olduğuna da ışık tutmaktadır. Tüm bu karşılıklı gelişmeler, önümüzdeki günlerde uluslararası toplumun müdahalesinin gerekli olabileceğini düşündürmektedir ve bölgedeki barış ve istikrar için daha fazla çaba gösterilmesi zaruridir.
