İzmir’in Bornova ilçesinde meydana gelen talihsiz bir olay, sosyal medya platformları ve çocukların maruz kalabileceği tehditler üzerine önemli bir tartışmayı yeniden gündeme taşıdı. On yaşındaki bir çocuk, TikTok uygulamasında izlediği bir video sonrası etkilenerek tehlikeli bir deney gerçekleştirme kararı aldı. Olay, çocuğun üzerine kolonya dökerek çakmakla kendini alevlendirmesi sonucunda gelişti. Bu durum, sosyal medyanın genç bireyler üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor.
Olayın ardından hemen hastaneye kaldırılan çocuk, acil müdahalelere rağmen 10 gün boyunca yaşam mücadelesi vermesine rağmen maalesef hayata tutunamadı. Bu trajik gelişme, hem ailesini hem de çevresini derinden sarstı. Aile, yaşadıkları bu acılı süreçte, sosyal medya ile ilgili farkındalık oluşturulması gerektiğine vurgu yaptı. Böylece, benzer olayların önlenmesi adına toplumda bir bilinç oluşturulması hedefleniyor.
Bu olay, sosyal medya üzerinde paylaşılan içeriklerin ne denli etkili olduğunu da gündeme getiriyor. Çocuklar, sosyal medya platformlarında sıkça vakit geçirdikçe, bu tür içeriklere karşı daha duyarlı hale geliyor. Ancak kimi zaman, bu tür videoların tehlikeli olabileceği ya da yanlış anlaşılmalara neden olabileceği göz ardı ediliyor. Uzmanlar, ebeveynlere çocuklarının online etkinliklerini yakından takip etmeleri ve onlarla bu konularda açık iletişim kurmaları gerektiğini belirtiyor.
Ayrıca, okullarda da sosyal medya ve dijital dünyayla ilgili bilinçlendirme çalışmalarının artırılması gerektiği vurgulanıyor. Çocukların, internet ve sosyal medya kullanımı konusunda daha bilinçli hale gelmeleri, olası tehlikelerden korunmalarını sağlayacaktır. Bu nedenle, hem aileler hem de eğitimciler, çocuklarının dijital dünyada daha dikkatli olmaları için onları bilinçlendirmeye yönelik adımlar atmalıdır.
Talihsiz olayın ardından, sosyal medyada da geniş bir yankı buldu. Kullanıcılar, benzer içeriklerin paylaşımının durdurulması çağrısında bulundu. TikTok gibi sosyal medya platformlarının, tehlikeli içeriklere karşı daha fazla önlem alması gerektiği yönünde yorumlar yapıldı. Bu tür olayların önüne geçmek için, platformların içerik denetimlerinin artırılması ve yaş sınırlamaları gibi önlemlerin gözden geçirilmesi gerektiği düşünülüyor.
İzmir’deki bu üzücü olay sonrasında, birçok kişi sosyal medya platformlarında çocukları koruma bilincinin arttırılması gerektiğini vurguladı. Toplum olarak, internetin ve sosyal medyanın sağladığı olanakların yanı sıra, yarattığı risklerin de farkında olunması hayati bir önem taşıyor. Bu tür durumların bir daha yaşanmaması için, hem eğitim kurumlarının hem de ailelerin üzerine düşen sorumlulukların bilincinde olması gerektiği aşikardır.
