Adana’nın Venedik’i: Sulama Kanallarının Dönüşümü
Adana’nın tarihi sulama kanalları, bir dönem şehrin estetik görüntüsünü ve su kaynaklarını oluşturması dolayısıyla “Adana’nın Venedik’i” olarak nitelendiriliyordu. Ancak son zamanlarda, bu kanalların durumu oldukça içler acısı bir hale geldi. Suların çekilmesiyle birlikte kanalların tabanında biriken atıklar, bölgeyi adeta bir çöplüğe dönüştürdü. Bu durum, hem çevre sağlığını tehdit ediyor hem de halk sağlığı açısından ciddi tehlikeler barındırıyor.
Kanalların dolması ve çevresindeki atıkların birikmesi, bölgedeki su kirliliğini artırmış durumda. Özellikle çocukların, bu mikrop saçan sularda oyun oynaması, oldukça tehlikeli ve kaygı verici bir durum. Adana’nın bu tarihi ve doğal alanları, zamanında sunduğu güzelliklerle herkesin ilgisini çekerken, şimdi tam tersi bir manzarayla karşı karşıya kalınmakta.
Söz konusu sulama kanallarındaki kirliliğin boyutları, Hindistan’daki meşhur Ganj Nehri ile kıyaslanacak duruma geldi. Ganj Nehri, bilhassa su kirliliği ve çevresel sorunlarla anılan bir akarsu ‘ilham’ kaynağı haline geldi ve Adana’da benzer bir duruma düşen kanallar bu konuda kamuoyunun dikkatini çekiyor. Bu durum, hem yerel yönetimlerin hem de halkın çevresine karşı duyarsızlığını gözler önüne seriyor.
Adana’nın tarihi ve turistik yapısının önemli bir parçası olan bu sulama kanallarının, doğa ile dost bir şekilde restore edilmesi ve temizlenmesi gerektiği, uzmanlar tarafından vurgulanıyor. Yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının bu konuda daha fazla hassasiyet göstermesi gerektiği ifade ediliyor. Su kirliliği başta olmak üzere çevre kirliliğinin önlenmesi ve temiz bir şehir ortamının sağlanması için acil tedbirler alınması çağrısı yapılıyor.
Bölgede yaşayan halkın da bu konuda duyarlı olması ve çevresini koruma konusunda bilinçlenmesi gerektiği, uzmanlar tarafından aktarılan diğer bir önemli nokta. Adana’nın Venedik’i olarak bilinen bu kanallar, sadece geçmişteki güzelliklerini hatırlatmakla kalmayıp, aynı zamanda gelecekteki sağlık ve çevre sorunlarını da gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Adana’nın sulama kanallarının durumu, kirliliği ve meydana gelen çevresel sorunlar, sadece Adana’yı değil, tüm Türkiye’yi etkileyen önemli bir mesele haline gelmiştir. Bu sorunların çözülmesi için tüm paydaşların devreye girmesi ve kalıcı çözümler üretmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, bu sulama kanallarının Adana’nın Venedik’i olma özelliğini yitirmesi kaçınılmaz olacaktır.
