İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Alper Şener, sahte alkol tüketiminin ciddi sonuçlar doğurabileceği konusunda tüketicileri uyardı. Özellikle sahte alkol tüketiminden sonra ilk 24 saat içinde tıbbi müdahale yapılmadığı takdirde can kayıplarının yaşanabileceğini belirtti. Prof. Dr. Şener, son günlerde artan sahte alkol vakalarının insan yaşamını tehdit ettiğine dikkat çekti.
Sahte alkol üretiminde genellikle etil alkol (etanol) yerine metil alkol (metanol) kullanıldığını ifade eden Şener, metanolün insan vücudu tarafından metabolize edilemediğinden zehirlenmelere yol açtığını vurguladı. Metanolün kimyasal bir madde olduğunu ve genellikle antifriz, kimya, plastik ve petrokimya sanayisinde kullanıldığını da sözlerine ekledi. Bu noktada, metanolün tehlikeli etkilerinin neden bu kadar kritik olduğunun altını çizdi.
YARIM BARDAK DAHİ ÖLÜMCÜL OLABİLİYOR
Prof. Dr. Şener, metanolün insan vücuduna zarar vermesi için çok küçük bir miktarın yeterli olabileceğini belirtti. Yaklaşık 30 mililitrelik bir metanol alımının dahi insanların ölümüne yol açabileceğini vurgulayan Şener, bunun da bir su bardağının yarısı kadar bir miktara denk geldiğini ifade etti. Alkol alımından sonraki ilk 6 saat süresince ortaya çıkan baş ağrısı, bulantı, kusma ve karın ağrısı gibi belirtilerin ise çoğu kişi tarafından alkolün yan etkileri olduğu düşünüldüğü için ciddiye alınmadığını belirtti. Bu süreden sonra metanol alımının en belirgin özelliği gözlerde meydana gelen bulanıklık ve görme kaybı olduğunun altını çizdi. Kalıcı görme kaybının yaşanabileceği ve bu durumun zamanla diğer organların da hasar görmesine neden olabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Prof. Dr. Şener, bu tehlikeli durumun özellikle 30 ile 45 yaş arasında yaygın olduğunu, bu yaş grubundaki bireylerin alkol tüketim oranlarının daha fazla olduğunu belirtti. Genelde sahte alkol zehirlenmelerinin daha çok erkeklerde görüldüğünü ifade etti. Ayrıca, evde yapılan alkol üretiminde ne tür alkol kullanıldığının bilinmediğine dikkat çekerek, yüksek alkol içeriğine sahip sahte içkilerden uzak durulması gerektiğini vurguladı. Sahte alkol üreticilerinin genellikle yüksek alkol içeriği olan ürünlerin sahte versiyonlarını ürettiklerini, bunun nedeninin de bu ürünlerin daha karlı olması olduğunu söyledi.
AYIRT ETMEK ZOR
Prof. Dr. Şener, sahte ve gerçek alkolü ayırt etmenin neredeyse imkansız olduğunu kaydetti. İçkinin tadının ve kokusunun birbirine çok benzer olduğunu, dolayısıyla bu yolla ayrım yapmanın mümkün olmadığını ifade etti. Ancak, bazı kimyasal maddeler kullanılarak ayırt edilebileceği konusunda bilgi verdi. Örneğin, karbonat ile gerçekleştirilen testlerin bazı durumlarda yardımcı olabileceğini ancak bunda da tam bir garanti olamayacağını belirtti. Çünkü sahte alkol üreticileri, metanol ile etanolü karıştırarak ürünlerini oluşturduğundan, sonuçlar yanıltıcı olabiliyor.
Sonuç olarak, sahte alkol tüketiminin sağlık üzerindeki ciddi tehditlerine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Şener, alkol tüketimi sonrası sağlık sorunları yaşayan kişilerin derhal en yakın sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini hatırlattı.