Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılı itibarıyla Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının sonlandırılacağını duyurdu. KKM, özellikle döviz kurundaki dalgalanmalardan korunmak isteyen tasarruf sahiplerinin tercih ettiği bir finansal araç olarak öne çıkıyordu. Bu uygulama, yerel para biriminin değer kaybetmesi durumunda tasarruf sahiplerine korunma sağlamayı amaçlıyordu.
Kur Korumalı Mevduat, 2021 yılında ekonomik istikrarı sağlamak ve enflasyonu kontrol altına almak amacıyla hayata geçirilmişti. Uygulama, döviz kurlarındaki artışın yerel para birimi üzerinde yarattığı olumsuz etkileri azaltmak için tasarlanmış bir mekanizma olarak değerlendiriliyordu. Bu sayede, Türk lirası cinsinden mevduat sahipleri, eğer döviz kurları yükselirse, döviz cinsinden elde edecekleri kazçan miktarını güvence altına alıyordu.
Merkez Bankası’nın 2025 yılı için duyurduğu sonlandırma kararı, piyasalarda önemli bir gelişme olarak karşılandı. Uzmanlar, bu kararın ekonomideki mevcut yönelimler, enflasyon hedefleri ve döviz kurlarındaki gelişmelere bağlı olarak şekilleneceğini belirtiyor. Ayrıca, bu uygulamanın sona ermesinin, Türk lirasının değerinin stabil hale gelmesi ve dalgalanmaların azalması ile mümkün olabileceği öngörülüyor.
KKM uygulamasının durdurulması, aynı zamanda tasarruf sahipleri için yeni mali araçların ve tekliflerlerin devreye girmesi anlamına da gelebilir. Tasarruf sahipleri, artık KKM’ye yönelmediklerinde nasıl bir alternatif sunulacağı konusunda Merkez Bankası’nın açıklamalarını dikkatle takip edecektir. Ekonomik belirsizliklerin devam ettiği bir ortamda, kuşkusuz bu yeni adımların ne kadar etkili olacağı da önemli bir konu olarak gündeme gelecektir.
Uzmanlar, KKM uygulamasının sona ermesinin Türk bankacılık sektörü üzerindeki potansiyel etkileri hakkında da farklı yorumlarda bulunuyor. Uygulamanın mevcut bankaların mevduat toplama stratejilerini nasıl şekillendireceği, sektör içerisindeki rekabet koşullarını değiştirebileceği gibi birçok farklı senaryo üzerinde durulmakta. Bu bağlamda, tasarruf sahiplerinin davranışları ve tercihleri de büyük önem taşımaktadır.
Ayrıca, Merkez Bankası’nın bu kararı, döviz kurlarındaki değişimlerin daha öngörülebilir hale gelmesi adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. KKM’nin sona ermesi, uzun vadede yerel para birimine olan güveni artırabilir. Ancak, bununla birlikte döviz kurlarındaki belirsizliklerin ve dalgalanmaların devam etmesi halinde, kamuoyunda yeni endişeler ve tepkiler gelişebilir.
Sonuç olarak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Kur Korumalı Mevduat uygulamasını 2025 yılında sonlandırma kararı, birçok farklı açıdan incelenmesi gereken bir durumdur. Hem ekonomi uzmanları hem de kamuoyu, bu süreçte yaşanacak gelişmeleri yakından izleyerek, gerekli stratejileri belirlemeye çalışacaktır. Ekonomik dinamiklerin ve dünya genelindeki gelişmelerin de etkisi ile, bu kararın sonuçlarının neler olacağı merakla beklenmektedir.
