Yargıtay, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde yer alan Türk Telekom binasının işgaliyle ilgili olarak müebbet hapis cezasına çarptırılan 31 er hakkında tahliye kararı verdi. Bu karar, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından alındı ve ilgili mahkemelerin verdiği önceki cezalar bozularak söz konusu sanıkların serbest bırakılmasına hükmedildi.
Darbe girişimi sırasında Türk Telekom binasının işgali esnasında Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş’ın da aralarında bulunduğu toplamda 6 kişinin şehit edilmesine sebep olan eylemler, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülmüştü. Mahkeme, 20 Nisan 2018 tarihinde bu davaya ilişkin kararlarını açıklamış ve 31 er için müebbet hapis cezası vermiştir. Verilen cezalar arasında bazı rütbeli sanıklar için “anayasayı ihlal” ve “kasten öldürme” suçlarından 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, diğer 28 er için aynı suçlardan müebbet hapis cezası yer almaktaydı. Bunun yanı sıra, 5 er ise “anayasayı ihlal” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından müebbet ve süreli hapis cezasına çarptırılmıştır. Ancak mahkeme, bir er hakkında beraat kararı vermiştir.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 33 er hakkında verilen “anayasayı ihlal” suçundan verilen müebbet hapis cezalarını onaylarken, “kasten öldürme” suçlaması yönünden kısmen onama ve kısmen bozma kararı vermişti. Anılan kararın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu 33 erin mahkumiyet kararına itiraz etti. Başsavcılığın itirazında, sanık erlerin, vatandaşlara doğrudan ateş etmek suretiyle “kasten öldürme” suçlamasına dair yeterli delil bulunmadığı ve “anayasayı ihlal” suçu bakımından ise “kaçınılmaz hataya düştükleri” belirtildi. Dolayısıyla bu itirazların, verilen hükümlerinin bozulması için dayanak oluşturduğu ifade edilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, yapılan itirazı yerinde bularak, sanık erlerden 31’i hakkındaki hükümleri bozma yoluna gitti ve bu sanıkların tahliyesine karar verdi. Diğer iki er hakkındaki dosyaların ise daha sonra değerlendirilerek nihai sonucun belirleneceği bildirildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun bu bozma kararının gerekçesi, ileride yazılacak olan bir raporla kamuoyuna açıklanacaktır.
Bu olay, FETÖ ve diğer benzeri terör örgütleriyle mücadelede Türk yargısının çeşitli kararlarını ve uygulamalarını gündeme getirmektedir. Ülkedeki hukuki süreçler ve terörle mücadele çabaları, zaman zaman farklı yorum ve kararlarla ele alınabilmektedir. Her ne kadar bu tahliye kararı önemli bir gelişme olsa da, yargı mekanizmasındaki bu değişikliklerin toplumsal etkileri ve kamuoyunda yaratabileceği algılar açısından dikkatle izlenmesi gerekmektedir.