Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Konukcu, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkisiyle Türkiye’de son 50 yılda tam 36 gölün kuruduğunu ifade etti. Bu nüfus artışı, aşırı su tüketimi ve iklim değişikliği gibi etkenler nedeniyle Türkiye’nin su kaynakları büyük bir tehdit altındadır.
Prof. Dr. Konukcu, üniversite bünyesinde Rektörlük Salonu’nda düzenlenen “Sürdürülebilir Tarım Uygulamaları ve Tohumculuk Konferansı”nda yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin etkilerini kapsamlı bir şekilde ele aldı. “Dünyada 2,5 milyar insanın sağlıklı suya ulaşamadığı” bilgisini paylaşan Konukcu, su kaynaklarının kirlenmesine de dikkat çekti. Her yıl 300-500 milyon ton ağır metal ve kirletici unsurların su kaynaklarına deşarj edildiğini belirtti. Konukcu, bu durumun doğadaki birçok canlı türünün neslinin tehlikeye girmesine yol açtığını, çok sayıda balık ve kuş neslinin kaybolduğunu vurguladı.
Nüfusun üç kat, su tüketiminin ise altı kat arttığını dile getiren Konukcu, son 50 yıl içinde 36 gölün tamamen kuruduğunun altını çizerken, 14 gölün de kurumayla karşı karşıya olduğunu sözlerine ekledi. İklim düzeninin bozulmasıyla birlikte yağışların zaman ve mekan boyutunda düzensizleştiğini ifade eden Konukcu, her 5-6 yılda normal bir kuraklık, 12-16 yılda ise şiddetli bir kuraklık dönemi yaşandığını belirtti.
Trakya bölgesine dair öngörülerde bulunan Konukcu, gelecekte bu bölgenin ciddi bir su sorunu yaşayabileceğini, zira bölgedeki içme suyunun büyük kısmının yer sularından sağlandığını ifade etti. Trakya’nın şu anda 141 milyon metreküp su açığına sahip olduğunu vurgulayan Konukcu, “Su açığımız var. Peki, bu su açığını hissedebiliyor muyuz? Hissetmiyoruz çünkü yeraltı suyunu kullanıyoruz. Şu andaki açık 141 milyon metreküp. 2050 yılına doğru en iyi koşullarda 500 milyon metreküp açığın olacağı hesaplanıyor.” dedi.
Konferans kapsamında Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Başkanı Yıldıray Gençer de konuşma yaptı. Gençer, Türkiye’nin tohumculuk alanında büyük ilerlemeler kaydettiğini belirtti. Dünyada tohumluk ticaretinin büyüklüğünün 45-50 milyar dolar olduğunu vurgulayan Gençer, 2020 sonrasında yapılan istatistiklerde bu rakamın yaklaşık 73,1 milyar dolar seviyesine ulaştığını ifade etti. Türkiye’nin tohumculuk alanındaki ticaret hacminin 1,5-2 milyar dolar arasında olduğunu ve bu rakamla dünyada ilk 10’da yer aldıklarını açıkladı. Gençer, Türkiye’nin kendi kendine yetebilen bir yapıya kavuştuğunu ve 117 ülkeye tohum ihraç ettiğini belirterek, ülkemizin bu anlamda ciddi bir gelişim gösterdiğini sözlerine ekledi.
Toplantı, akademisyenlerin sunumlarının ardından başarıyla sona erdi. İklim değişikliğinin etkilerinin ve su kaynaklarımızın korunmasının öneminin vurgulandığı bu organizasyon, tohumculukta ve sürdürülebilir tarım uygulamalarındaki gelişimleri ele alarak katılımcılara önemli bilgiler sundu.