HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulu, 2025 yılı için belirlenen net 22 bin 104 lira asgari ücretin, emekçilerin beklentilerini karşılamaktan oldukça uzak olduğu değerlendirmesinde bulundu. Açıklamada, bu rakamın Türkiye’nin ekonomik gerçeklerini yeterince yansıtmadığı belirtildi. HAK-İŞ, her yıl aralık ayında yapılan asgari ücret belirleme sürecinin adeta bir tiyatro haline geldiğini dile getirerek, işçilerin temsil edilmediği bir antidemokratik komisyon olduğunu vurguladı. Bu komisyonun katılımcı bir anlayışla oluşturulmadığını ve dolayısıyla adil bir belirleme yapılamadığını ifade etti. Her yıl asgari ücret belirlenirken adeta “dağ fare doğurulmakta” denildi.
Ayrıca, asgari ücretin ülkemizde birçok çalışanın geçim ücreti olarak algılandığına dikkat çekildi. Çalışanların yarısının asgari ücretle hayatlarını sürdürdüğü göz önüne alındığında, asgari ücretin belirlenmesinin oldukça kritik bir öneme sahip olduğu vurgulandı. HAK-İŞ Yönetim Kurulu, belirlenen asgari ücretin sürekli artan enflasyonun altında kaldığını ve bu durumun çalışanların ekonomik durumunu derinden etkileyebileceğini ifade etti. Enflasyonla orantılı bir ücret artışı sağlanmadığı takdirde, toplu sözleşme sürecinin de olumsuz etkilenebileceği belirtildi.
Ülkemizde ücretli kesimin milli gelirden aldığı payın her yıl azalmaya devam etmesi ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin artması, çalışanların enflasyonun sebebi olarak görülmesini ve ekonomik verilerin çalışanlar üzerinden düzeltilmesini kabul edilemez kılmaktadır. HAK-İŞ olarak, asgari ücret belirlemeleri sırasında sosyal diyalog temelli bir yaklaşımın önemini sürekli vurgulayarak, bu perspektiften müzakere süreçlerinin devam etmesi gerektiğini kaydetti. HAK-İŞ, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısının çağın gerisinde kaldığını ve çoğulcu, katılımcı ve kapsayıcı bir anlayışla yeniden oluşturulması gerektiğini belirtmektedir.
Açıklamada, HAK-İŞ, belirlenen asgari ücretin günün ekonomik ve sosyal koşullarıyla uyumlu olmadığını ifade ederek, köklü bir değişiklik ihtiyaç duyulduğunu savundu. Bu değişikliğin, tüm çalışanları hayat pahalılığına karşı koruyacak ve toplu sözleşme düzenini bozmayacak bir yapıda olması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, çalışanların ve ailelerinin insanca yaşayabilmeleri için gerekli olan düzenlemelerin acilen yapılmasının gerektiğine inanıldığı ifade edildi. HAK-İŞ, bu açıdan tüm kesimlerin temsil edileceği yeni bir yaklaşımın benimsenmesini talep ediyor.