Son dönemde yaşanan gelişmeler, Filistin topraklarının işgal altındaki Batı Şeria bölgesinde, İsrailli yerleşimcilerin 6 ay içinde inşa ettikleri 7 yeni “kaçak yerleşim birimi” ile daha da derinleşti. Bu durum, hem bölgedeki makinelerin büyümesi hem de Filistinli vatandaşların yaşamlarını tehdit eden birtakım olaylara yol açmakta.
İsrailli sivil toplum kuruluşlarından biri olan Peace Now, Batı Şeria’nın “B” bölgesinde bu yeni kaçak yerleşim birimlerinin inşa edildiğini duyurdu. Bu açıklama, yerel halk ve uluslararası toplum nezdinde endişeleri artırdı. Yapılan çalışmalara göre, inşa edilen bu yerleşim birimlerinden 5’i, Beytullahim şehrinin doğu ve güneydoğu kısımlarında geniş araziler üzerine kurulmuş durumda. Geri kalan diğer yerleşim birimleri ise Batı Şeria’nın ortasında, Ofer yerleşiminin yakınlarında ve kuzey kesiminde, bir köyün sınırlarında yer alıyor.
Bu yeni yerleşim birimlerinin inşası, Filistinli vatandaşların büyük bir tehdit altında kaldıklarını göstermekte. Açıklamada, İsrailli yerleşimcilerin saldırılarından korkarak evlerini terk etmek zorunda kalan Filistinlilerin, daha sonra bu yerlerdeki mülklerinin gasp edildiği bilgisini paylaştı. Dolayısıyla, bu durum hem güvenlik endişelerini hem de toprak hakları konusundaki sıkıntıları beraberinde getiriyor.
1995 tarihli Oslo 2 anlaşmasında Batı Şeria’nın, A, B ve C olmak üzere üç bölgeye ayrıldığı belirtiliyor. A Bölgesi tamamen Filistin yönetiminin kontrolünde iken, B Bölgesi, İsrail’in güvenlik kontrolü altında olmakla birlikte, sivil ve idari olarak Filistin’e aittir. C Bölgesi ise tamamen İsrail’in kontrolünde olup, bu alanların büyük bir kısmı 2002 yılında yaşanan yeniden işgal sonrası Filistin yönetiminin etkisi altından çıkmıştır. C bölgesinin yüzde 80’inden fazlası, doğal korunma alanı olarak sınıflandırılan yerler dâhil olmak üzere, İsrail kontrolündedir.
KAÇAK YERLEŞİM BİRİMLERİ
Bölgedeki kaçak yerleşim birimleri hakkında bilgi veren Peace Now, bu yapıların genelde barakalar ve konteynerlerden oluştuğunu, faal olarak fanatik Yahudiler tarafından inşa edildiğini belirtiyor. İsrail yönetimi, Batı Şeria’daki bu yerleşim alanlarını resmi olarak “yasal” olarak kabul etmese de destek vermektedir. Yasa dışı inşaatlar zamanla meşrulaşabilmekte ve bu yapılar, hukuki bir statü kazanarak yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerine dönüşmektedir.
2023 yılında, İsrail yönetiminin “geriye dönük yasallaştırma” sürecini başlattığı 15 kaçak yerleşim birimi bulunmakta. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yaklaşık 700 bin Yahudi yerleşimcinin yaşadığı belirtiliyor. Bu durum, uluslararası hukuka göre yasadışı kabul edilmekte ve Filistinli bireylerin yaşam standartlarını olumsuz etkilemekte.
Sonuç olarak, bu gelişmeler, işgal altındaki bölgelerdeki gerginliği artırmakta ve Filistin halkının hakları ile güvenliğini tehdit eden bir duruma yol açmaktadır. Yerleşim birimlerinin inşaları devam ederken, bölgedeki insani koşullar her geçen gün daha da ağırlaşmakta.