Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Sarıçam Mahallesi’nde 35 aracın lastiği, kimliği belirsiz iki şüpheli tarafından patlatıldı. Olayın meydana gelmesinin ardından, güvenlik kameraları sayesinde şüpheliler tespit edildi. İddiaya göre, şüpheliler Feyzullah K. ve Alper Ö., park halindeki 34 otomobil ve 1 traktörün lastiklerini bilinçli olarak patlattılar. Olay anları, bölgedeki güvenlik kameraları tarafından kaydedilirken, araç sahiplerinin durumu polise bildirmesinin üzerine olay yerine ekipler sevk edildi.
Yüreğir İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Akıncılar Polis Merkezi’nde görevli ekipler, hızlı bir şekilde hareket ederek şüphelileri yakalamak için çalışmalara başladı. Olay yerindeki güvenlik kameralarını inceleyen polis, elde ettiği görüntülerden yola çıkarak Feyzullah K. ve Alper Ö.’yü belirledi. Her iki şüphelinin emniyetteki ifadeleri ise oldukça dikkat çekiciydi; her ikisi de alkollü olduklarını ve ne yaptıklarını hatırlamadıklarını beyan ettiler.
Adli tıp biriminde sağlık kontrolünden geçirilen şüpheli Feyzullah K., yapılan muayenede “Kafamız güzeldi, hiçbir şey hatırlamıyoruz. Pişmanım yaptıklarım için” şeklinde bir açıklamada bulundu. Bu cümleler, şüphelilerin durumu hakkında oldukça çarpıcı bir bilgi sundu. Sağlık kontrolünden sonra adliyeye sevk edilen Feyzullah K. ve Alper Ö., burada çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olayın ardından Adana’daki araç sahipleri büyük bir güvenlik kaygısı yaşamaya başladı. Toplu taşıma ve trafik güvenliği açısından önemli bir sorun haline gelen bu durum, toplumda infial yarattı. Bu tür olayların tekrarlanmaması adına halkın güvenliğini sağlamak ve benzer vandalizm eylemlerinin önüne geçmek için gerekli önlemler alınması gerektiği ifade ediliyor. Şehirdeki güvenlik önlemlerinin arttırılması, özellikle park yeri gibi açık alanlarda daha fazla güvenlik kamerası yerleştirilmesi gibi öneriler gündeme geldi.
Adana’daki bu olay, yalnızca yerel halkı değil, aynı zamanda ülke genelinde diğer şehirlerde de benzer durumların yaşanabileceğine dair endişeleri yeniden gündeme getirmiştir. Vandalizmin cezasız kalmaması gerektiği ve toplumsal huzuru tehdit eden bu tür eylemlerin önlenmesi için hem yasal süreçlerin hem de eğitim programlarının arttırılması gerektiği düşünülüyor. Ancak yine de, adaletin yerini bulmasının sağlanması ve toplumsal güvenliğin herkes için temel bir gereklilik olduğu gerçeği, bu olayın önde gelen sonuçlarından biri haline geldi.