Eskişehir’de 32 yaşındaki Gökay Başar, fast food restoranında çalışan eşinin iş yerinde yaşadığı haksız durumu protesto etmek amacıyla oturma eylemi başlattı. Eşi Mısra Başar’ın, mesai arkadaşıyla yaşadığı bir anlaşmazlık sonrasında başka bir şubeye gönderileceğini öğrenen Gökay Başar, bu durumu kabul etmedi ve işletmenin önünde piknik tüpü ile çaydanlığını alarak oturdu.
Olay, Odunpazarı ilçesinde Atatürk Bulvarı üzerindeki bir fast food restoranında gerçekleşti. Mısra Başar, iddiaya göre yaklaşık 10 gün önce bir mesai arkadaşıyla olan gerginliği nedeniyle iş yerinde problem yaşadı. Hiçbir fiziksel şiddet veya küfürün olmadığı bu durumun ardından, Mısra Başar’a başka bir şubeye transfer edileceği bildirildi. Eşi Gökay Başar, bu transferin haksız ve eşinin iş şartlarını zorlaştıracak bir karar olduğunu vurguladı.
Mısra Başar, 9 aylık bebeği olduğu için başka bir şubeye gitmeyi kabul etmedi. Gökay Başar, eşi ile yaşanan bu durumu protesto etmek üzere iş yerinin önünde oturuşunu sürdürüyor. Burası, Mısra Başar’ın 2,5 yıl süreyle çalıştığı bir restoran ve kabaca 4 aydır aynı şubede görev yapıyordu. Eşi Gökay Başar, yaşanılan olayların iç yüzünü daha detaylı anlatarak, “Dün eşime başka şubeye gideceksin dediler. Bizim bir aracımız yok ve eşim bebeğimiz ile zor durumda kalacak” ifadesinde bulundu.
Gökay Başar, eşi Mısra’nın başka bir şubeye geçişi üzerine yaşadıklarını şu şekilde özetledi: “Eşim, içeriye almadıkları için bu sabah vardiyasına geldi. Kendisine, gidecek başka bir yeri yoksa tutanak tutulacağını söylediler. Eğer iki personel sorun yaşıyorsa, her ikisine de iş yerinde değişiklik yapılması gerektiğini hatırlattım. Burada mobbing ve ayrımcılığın olduğunu düşünüyorum.” Ayrıca, yaşanılan anlaşmazlıkların bir sonuca bağlanmadan eşinin işten çıkarılması için baskı yapıldığını belirtti. Olayın, iş yerinde ikili ilişkilerin bir sonucu olarak değerlendirilmeksizin, sadece bir tarafın haksız yere işten çıkarılmasını içerdiğini düşünmektedir.
Mısra Başar’ın yaşadığı durumu çözmek için Gökay Başar ve eşi çok çalışarak hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Gökay Başar, “Biz bu ülkede zor koşullar altında çalışan insanlarız. Şu anda sadece hakkımızı arıyoruz ve haksızlığa uğradığımızı kabul ettirmek istiyoruz” şeklinde bilgi verdi. Bu olay, işçilere uygulanan baskıcı politikaların ve sosyal adaletsizliğin örneği olarak kaydedildi. Hükümet ve sosyal hizmetler bu tür durumlarla ilgilenmeli ve mağdurları korumak amacıyla gereken önlemleri almalıdır.
