Almanya’nın kamuya ait uluslararası yayın kuruluşu Deutsche Welle’nin (DW), İsrail devletinin Gazze’deki eylemleriyle ilgili olarak soykırım suçunu aklamak için çalışanları üzerinde baskı uyguladığı iddiaları gündeme geldi. El Cezire’ye açıklamada bulunan ve ismini vermek istemeyen DW çalışanları, üst düzey yöneticilerin, haberlerin İsrail lehine ve Filistin karşıtı bir biçimde hazırlanması için sürekli müdahalelerde bulunduğunu belirtmiştir.
DW yönetiminin, Gazze’de soykırım suçlarını devam ettiren İsrail’i aklama çabaları, kuruluşta çalışan 13 kişinin yanı sıra, eski dini konular muhabiri ve Yahudi gazeteci Martin Gak tarafından da ifşa edilmiştir. Gak, DW içerisinde yaşanan olayların kaygı verici olduğunu ifade ederken, çalışanların maruz kaldığı baskının boyutunu dile getirmiştir.
DW’de görevli gazeteciler, üst düzey yöneticilerin “devlet statüsü” kazanmadığı iddiasıyla, haberlerde “Filistin” teriminin kullanılmasına engel olduklarını belirtmiştir. Bu durum, DW’nin tarafsızlık ilkesini sorgulayan bir durum yaratmış ve basın özgürlüğü açısından ciddi eleştiriler almasına neden olmuştur.
Çalışanlar, canlı yayın sırasında Filistin yanlısı görüşlerin sunulmasına karşı önceden onaylanmış söylemlerle destek sağlandığını ve “antisemitizme farkındalık” yaratmaya yönelik oturumların düzenlendiğini aktarmıştır. Bu çabaların, yayınlar üzerinde oluşturduğu baskı ve sansür, DW çalışanlarının iş ortamında hissettikleri rahatsızlığı artırmıştır.
Yine, DW yönetiminin, İsrail’in saldırıları sonucunda hayatını kaybeden çocuklara ilişkin görüntülerin “sahte” olduğunu dile getirerek bu görüntüleri “etik” sebeplerle yayımlamama kararı aldıkları ifade edilmiştir. Bu tür bir karar, İsrail’in askeri eylemlerinin sonuçlarını göz ardı etmek ve halkın gerçekleri öğrenmesini engelleme çabası olarak yorumlanmaktadır.
DW çalışanları, Filistin lehine görüşlerin canlı yayınlarda verilmemesi için aldıkları önlemleri de paylaşarak, “riskli” olarak değerlendirilen canlı yayınlardan kaçınıldığını, görüntü ve ses kayıtlarında ise istenmeyen unsurların sansürlendiğini belirtmiştir. Bu tür uygulamalar, DW’nin gazetecilik standartları bakımından sorgulanmasına yol açarken, çalışanlarda da moral bozukluğu yaratmıştır.
Bunların yanı sıra, DW yöneticilerinin Filistin halkının yaşadığı acıları önemsemediği ve binlerce insanın ölümüne yol açan Gazze’deki duruma odaklanmak yerine, yalnızca İsrail’e yapılan saldırılara dair haber üretimi yaptıkları iddia edilmiştir. Bu durum, DW’nin objektif ve tarafsız bir yayın politikası izleme konusundaki kararlılığının sorgulanmasına yol açmıştır.
Sonuç olarak, DW’nin Gazze’deki olaylara ilişkin haber anlayışındaki bu çarpıklık, hem gazetecilik etiği hem de uluslararası kamuoyu nezdinde ciddi sorunlar yaşanmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda, DW çalışanlarının dile getirdiği baskılar, medya kuruluşlarının tarafsızlık ilkeleri açısından büyük bir tehdit oluşturmakta ve basın özgürlüğünü olumsuz yönde etkilemektedir.