CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Aralık 2024 tarihinde, “silahlı terör örgütü PKK/KCK üyesi olmak” suçuyla tutuklanan Ahmet Özer’i Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırıldığından sonra cezaevinde ziyaret etti. Bu ziyaret, Türkiye’nin siyasi gündeminde önemli bir yere sahip olan ve tartışmalara neden olan Gezi Parkı davası sürecinde gerçekleşti. Özel, Ahmet Özer’in yanı sıra, Gezi Parkı davasında hüküm giyen Osman Kavala, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ı da cezaevinde ziyaret ederek, bu kişilerin durumları hakkında bilgi aldı.
Ahmet Özer, Esenyurt Belediyesi’nin başkanlığını yürütürken, 2023 yılında yapılan bir operasyon sonucu tutuklanmış ve görevinden uzaklaştırılmıştır. Özer’in tutuklanması, CHP tabanında ve genel kamuoyunda büyük tartışmalara yol açtı. Özel’in, Özer’i ziyaret etmesi, partinin tutuklu üyeleri ve destekçileriyle dayanışma gösterme çabasını yansıtmaktadır.
Gezi Parkı davası ise 2013 yılında Türkiye’de başlayan geniş çaplı protestolarla ilişkilendirilen, birçok muhalifin ve aktivistin yargılandığı bir dava sürecidir. Bu davada, Osman Kavala, Tayfun Kahraman ve Can Atalay, Türkiye’de devletin güvenliğine karşı işlenmiş suçlar kapsamında hüküm giymişlerdir. Hükümlü avukat Selçuk Kozağaçlı da cezaevinde yer alan önemli bir isimdir. Bu davanın büyüklüğü ve kapsamı, hem uluslararası arenada hem de Türkiye içindeki siyasi dengeleri de etkilemiştir.
Özgür Özel’in gerek Ahmet Özer’i gerekse diğer cezaevindeki hükümlüleri ziyaret etmesi, CHP’nin, haksız yere tutuklandıkları iddiasını savunarak, muhalif seslerin susturulmasına karşı durma kararlılığını göstermektedir. Özel, ziyaret sırasında yaptığı açıklamalarda, bu kişilerin adil bir şekilde yargılanmadığını ve hukukun üstünlüğünün ihlal edildiğini vurgulamıştır. Bu bağlamda, Özel’in ziyaretinin sadece bir dayanışma gösterisi değil, aynı zamanda partinin politikalarını güçlendirme çabası olduğunu ifade edebiliriz.
Özcan, siyasi tutuklamalar konusunda uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmekte ve destek almak için çaba sarf etmektedir. CHP’nin liderliğinin böyle bir ifadeyi ve eylemi benimsemesi, Türkiye’deki demokrasi anlayışı ve insan hakları konularında yeniden bir tartışma başlatmayı hedeflemektedir.
Sonuç olarak, Özgür Özel’in bu ziyaretinin birçok boyutu bulunmaktadır. İlk olarak, iç politikadaki durumu etkileme çabası, ikincisi ise uluslararası kamuoyunun gözünde Türkiye’nin insan hakları ve adalet sistemi hakkında bir mesaj verme girişimidir. Bu durum, CHP’nin gelecekteki stratejileri ve politik tutumları açısından da belirleyici bir rol oynamaktadır.