OSTİM ENERJİK Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Çelik, Türkiye’deki büyükbaş hayvan sayısının yaklaşık 18 milyon civarında olduğunu ve bu durumun yaklaşık 200 milyon ton hayvan atığına tekabül ettiğini ifade etti. Çelik, mevcut durumda bu atıkların sadece 5 milyon tonunun biyogaz tesislerinde kullanıldığını, geri kalanının ise belirli bir düzen içinde değerlendirilemediğini belirtti. Çelik, Türkiye’nin 100 milyon ton atık potansiyelinin planlı bir şekilde yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
Ostim Genel Müdürlüğü Konferans Salonunda gerçekleştirilen Hayvansal Atıkların Geri Dönüşümü ve Biyogaz Tesislerinin Rolü Çalıştayı’nın açılış konuşmasında, atıkların ekonomik olarak değerlendirilmesi ve kamu yararına sonuçların elde edilmesi hedeflendiğini dile getirdi. Çelik, atık kavramını açıklarken, her türlü materyal ya da yan ürünün ekonomik olarak değerlendirilememesi durumunda atık haline geldiğini ve bunun kötü bir durum olmadığını ifade etti. Atıkları faydalı ürünlere dönüştürmenin önemine işaret eden Çelik, bunun için üniversite-sanayi iş birliğinin yanı sıra, kamu ile birlikte bir model geliştirilmesi gerektiğini savundu.
Biyogazın enerjiye dönüştürülmesiyle ilgili olarak, Çelik şu an biyogaz kurulu gücünün 2021 yılından bu yana artış gösterdiğini, fakat mevcut kapasite kullanım oranlarının düştüğünü belirtti. Yenilenebilir enerji ve tarım teknolojileri ile biyogazın etkin bir şekilde enerjiye dönüştürülmesi gerektiğini ifade eden Çelik, bu atıkların yönetiminde daha bütünsel bir bakış açısının benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Sadece elektrik üretmenin ötesinde, termal enerji üretimi de sağlamak amacıyla biyogaz tesislerinin kırsal alanlarda yaygınlaştırılmasını istedi.
TÜRKİYE’DE TOPLAM 273 BİYOKÜTLE TESİSİ BULUNUYOR
Biyometanizasyon ve Organik Atık İşletme Tesisleri Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Direkci, Türkiye genelinde mevcut 98 biyogaz tesisinin bulunduğunu da sözlerine ekledi. Direkci, Türkiye genelinde toplam 273 biyokütle tesisinin varlığını, bunların biyometanizasyon, yakma ve çöp gazı gibi kategorilere ayrıldığını belirtti.
Direkci, bu tesislerin sadece elektrik üretmeye yönelik olarak düşünülmemesi gerektiğini, zira buradan daha kıymetli ürünler elde edildiğini ifade etti. Hem biyometan üretimi hem de karbondioksit gazı çıktısının mevcut olduğunu vurgulayan Direkci, tesislerine günlük biçimde dışarıdan bin tona kadar atıkların getirildiğini, bu süreçten sonra bazı yan ürünler ile fermente ürünlerin de elde edildiğini söyledi. Elde edilen yan ürünlerin toprak için faydalı olduğunu belirterek, bu ürünlerin doğal dengeye katkı sağlaması için toprakla buluşturulması gerektiğini vurguladı.
Son olarak, Türkiye’de Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında lisanslı biyokütle tesislerinin 98’inin biyogaz, 95’inin çöp gazı, 80’inin doğrudan yakma piroliz tesisi olarak faaliyet gösterdiğine dikkat çekildi. Bu bilgiler, atık yönetiminin ve yenilenebilir enerji üretiminin Türkiye için ne kadar önemli bir potansiyele sahip olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır.