Federal Bureau of Investigation (FBI), 2012 yılında Suriye’de kaybolan ABD’li gazeteci Austin Tice’ın yaşlandırılmış haline ait bir fotoğrafı kamuoyuyla paylaştı. Tice, bu süre zarfında Suriye’de savaşın zorluklarını belgelemek amacıyla bulunuyordu. FBI, Tice’ın bulunmasına yardımcı olacak kişilere 1 milyon dolar ödül vermeyi taahhüt etti. Bu ödül, Tice’ın bulunmasına yönelik çalışmalara büyük bir destek sağlamayı amaçlıyor.
Austin Tice, 2002 yılında Washington, D.C.’de doğmuş ve George Washington Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi eğitimi almıştır. Gazetecilik kariyerine 2010 yılında başlamış olan Tice, özellikle savaş bölgelerindeki olayları ve yerel halkın yaşamını belgeleyerek dikkat çekmeyi başarmıştır. Tice’ın kaybolduğu dönemde Suriye’deki iç savaş giderek büyümekteydi ve savaşın getirdiği zorlukları uluslararası kamuoyuna taşımak amacıyla bölgeye giden birçok gazeteci gibi o da büyük bir risk alarak bu savaşın merkezine gitmiştir.
2012 yılında, Suriye’de kaybolduktan sonra Tice’ın ailesi ve destekçileri, onu bulmak için çabalarını sürdürüyor. Kaybolduğundan beri, Tice’ın bulunması için yapılan çalışmalar pek çok kez gündeme geldi. Ailesi, hükümet olmadıkça bu konuda çalışmaya devam edeceğini ve bütün dünya halkından yardım talep ettiklerini belirtmiştir. FBI’ın son paylaşımı ise bu çabaları daha da görünür kılmak amacıyla yapılmış bir adım olarak değerlendiriliyor.
FBI’ın Twitter hesabı üzerinden yayımlanan fotoğraf, Tice’ın muhtemel yaşlandırılmış hali olarak sunuldu. Yetenekli bir fotoğrafçı ve yazılı gazeteci olan Tice’ın, hayatta olduğuna dair umudu artıracak kanıtların ortaya çıkması için bu tarz paylaşımlar yapılıyor. FBI, Tice’ın bulunmasıyla ilgili bilgisi olanların ihbarda bulunmasını istiyor.
FBI’ın başlattığı bu kampanya, yalnızca Austin Tice için değil, Suriye’de kaybolan diğer gazeteciler ve sivil halk için de farkındalık yaratmayı hedefliyor. Günümüzde, medya temsilcileri, savaş alanlarında hem kendilerini kullanıldığı hem de başkalarının hikayelerini paylaştıkları için çoğu zaman büyük tehlikelerle karşı karşıya kalıyorlar. Bu sebeple, Tice’ın durumunun yalnızca bireysel ve kişisel bir kayıp değil, aynı zamanda büyük bir toplumsal sorun olduğuna dikkat çekmek gerekiyor.
Sonuç olarak, Austin Tice’ın kaybolduğu tarihten bugüne kadar geçen süre zarfında FBI’ın attığı bu adım, gazetecilerin yaşadığı zorlu koşullarının ve tehlikelerin yeniden gündeme gelmesine olanak tanıyacak. Tice’ın bulunmasına yönelik yürütülen bu çalışmalar, kaybolan diğer gazeteciler ve savaş bölgelerinde yaşam mücadelesi veren insanlar için umut vaat ediyor. Tice’ın hikayesinin, hâlâ özgürlük ve adalet arayışı içinde olan gazetecilere ilham vermesi umuluyor.