Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan il bazındaki Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerine göre, 2022’den 2023’e geçişte Türkiye’nin doğu ve güneydoğu illerinde önemli oransal artışlar kaydedildi. Bu iller, kişi başına düşen GSYH açısından en düşük seviyelere sahip olmalarına rağmen, son yıllarda göstermiş oldukları performansla dikkat çekti. Türkiye genelinde GSYH ortalaması, 2023 yılında geçen yıla oranla yüzde 24 artış gösterirken, bu illerdeki artışlar bu ortalamanın çok üzerinde gerçekleşti.
Özellikle doğu ve güneydoğu bölgeleri, ekonomik görünürlüklerini artırma çabalarıyla birlikte çeşitli gelişim projeleri ve yatırımlarla dikkatleri üzerine çekmektedir. Bu illerdeki artışlar, bölgedeki ekonomik aktivitelerin ve devlet teşviklerinin etkisiyle şekillendi. Bu gelişmeler ışığında, güneydoğu illerinin daha önce göz ardı edilen potansiyelleri gün yüzüne çıkmaya başladı ve bu durum, ekonomik büyümenin daha adil bir şekilde dağıtılmasına olanak sağladı.
Örneğin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan illerde tarım, hayvancılık ve sanayi alanlarındaki yatırımlar, bu illerin GSYH’sını artırmada önemli rol oynadı. Yerel yönetimlerin yürüttüğü projeler ile birlikte stadyum, okul, sağlık merkezi ve ulaşım altyapıları gibi sosyal yatırımlar, bölge halkının yaşam standartlarını yükseltirken, bölge ekonomisine de olumlu katkılarda bulundu.
Doğu Anadolu Bölgesi’nde de benzer bir durum söz konusudur. Bu bölgede yer alan illerde, özellikle turizm ve doğal kaynakların ekonomik kullanımı konusunda gelişmeler yaşandı. Ekoturizm gibi yeni kavramların gündeme gelmesiyle, yerel halkın bu sektöre katılımı artmış ve bölgenin doğal güzellikleri, turistik ilgi alanları haline gelmiştir. Bu da, yerel ekonominin çeşitlenmesine ve büyümesine katkıda bulunmuştur.
Öte yandan, bu artışlar yalnızca ekonomik anlamda değil, sosyal anlamda da bazı yansımalar göstermiştir. İstihdam oranlarının yükselmesi, genç nüfusun işgücü piyasasına katılımını artırarak, bölgedeki sosyal dinamizmi de artırmıştır. İnsanların gelir seviyelerinin yükselmesi, eğitim ve sağlık gibi alanlarda daha iyi hizmetlere erişim imkanı sunarken, bu da genel yaşam kalitesini artıran bir unsur olmuştur. Böylece, ekonomik ve sosyal kalkınma arasında pozitif bir ilişki sağlanmıştır.
Sonuç olarak, 2022-2023 yılları arasındaki GSYH verileri, doğu ve güneydoğu illerinin Türkiye ekonomisine katkı sağladığının bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Türkiye genelindeki yüzde 24’lük artışın üzerinde gerçekleşen bu oranlar, bu bölgelerin gelişim potansiyelini gözler önüne sererken, Türkiye’nin ekonomik yapısında dengeli bir büyüme sağlanması adına atılacak adımlara ışık tutmaktadır. Ancak, bu süreçte yapılacak olan yeni yatırımlar ve sürdürülebilir projeler ile birlikte, bu artışın kalıcı hale getirilmesi ve bu bölgelerin ekonomik anlamda daha az dezavantajlı konuma getirilmesi hedeflenmektedir.